24 Haziran genel seçimlerinde Akçakoca merkezinde, yani belediye sınırları içinde, ortak oyların dağıtımı sonucu AK Parti 7463, MHP 2605 oy aldı.
CHP ise 3831 oy topladı.
İYİ Parti 1438, HDP 557, SP 416, VP 55 oy aldı.
Cumhurbaşkanı adaylarında ise, Recep Tayyip Erdoğan 9558, Muharrem İnce ise 5335 oy aldı.
Meral Akşener 1121, Selahattin Demirtaş 340, Temel Karamollaoğlu 248, Doğu Perinçek ise 51 oyda kaldı.
Partilerin aldığı oylar ile, destekledikleri adayların oylarını karşılaştırdığımızda, Akçakoca seçmeninin bakış açısını daha iyi anlayabiliriz.
AK Parti ve MHP’nin adayı, partilerinden 510, İYİ Parti adayı 317, HDP adayı 217, SP adayı ise 168 oy eksik almışlardır.
CHP adayı ise 1504 oy fazla almıştır.
401 oy da geçersiz kullanılmıştır.
Geçersiz oyları da değerlendirdiğimizde, CHP adayı partisinden 1504 oy fazla alırken, diğer adaylar, partilerinden toplamda 1613 oy eksik aldılar.
Yaklaşık olarak AK Parti seçmeninin %5’i, MHP seçmeninin %20’si, İYİ Parti seçmeninin %22’si, HDP seçmeninin %39’u, SP seçmeninin %40’ı, partilerinin adayının aleyhinde oy kullanmışlardır.
Sadece Muharrem İnce CHP’den %40 fazla oy almıştır.
Bu oylardaki kayma nedeni, kazandırma tercihi olabileceği gibi, kaybettirme amacı da güdebilir.
Akçakoca seçmeni genel seçimlerde bile %10 civarında tercihini, sağdan sola, soldan sağa değiştirebiliyorsa, yerel seçimlerde bu oranın iki katına çıkması işten bile değildir.
Bu da 3500 oya tekabül eder.
Akçakoca, Türkiye genelinde, parti ile aday arasında farklı oy kullanma oranı en yüksek seçim çevrelerinden biridir.
Benim bildiğim son sekiz yerel seçimde, kazanan ile kaybeden arasındaki oy farkı, en fazla 1048 oy olurken, en az 246 oy olmuştur.
Öyle görünüyor ki, Akçakoca’da ipi, seçmenin gönlüne girebilen, süreci, inançla, sabırla sürdürebilen adaylar göğüsleyecek.
Akçakoca seçmeninin gönül kapısına ise üç yoldan giriliyor.
Birinci yol, etnik köken yoludur.
Bu yol doğal yoldur.
Bildik, tanıdık, nesillerdir gidilen yoldur.
Adayın partisi çok önemli değildir.
İkinci yol, menfaat yoludur.
Bir derdi, bir ihtiyacı olana, ulaşılabilir olduğunu anlatmak; yetmez, sorununu çözeceğini göstermek, bu konuda güven vermek gerektiren yoldur.
Yani sohbeti dinlenen, çayı çorbası içilen, toplum insanı olmayı gerektirir.
Üçüncü yol ise, esas yoldur.
Bu yoldan gidebilen seçimi kazanır.
Yaşadığı coğrafyaya, geleceğini yaşayacağı şehre hizmet edileceği gösterilen; yetmedi, projelerle ve kaynaklarıyla bu tezi ispat edilen yoldur.
Hayal kurmayı, hayal kurdurabilmeyi gerektirir.
Seçmenin hislerine tercüman olabilmek, onun gibi düşünüldüğüne inandırabilmek önemlidir.
Bir de, yolla molla işi olmayan, nerede, ne zaman, ne yapacağı bilinmeyen seçmenler vardır ki, kime oy kullandığını kendileri bile bilmezler.
İşte bu nedenle Akçakoca’da kazananla kaybeden arasında çok fazla fark olmaz.
Kısacası Akçakoca seçmeni kaliteli seçmendir.
Mavi boncuk dağıtmasını da bilir, ders vermesini de.
Böylece, sonuçta kazanan Akçakoca olur; Akçakocalı da aradığını bulur.
Kalın sağlıcakla…
News
