Temmuz bitti Ağustos bitmek üzere… Fındıkçının umudu olan TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi) neden hâlâ sus pus.
Tüm Karadeniz illerinde bugünlerde konuşulan tek konu halkın ana geçim kaynağı olan fındık.
Üretici soruyor: “Temmuz bitti, Ağustos bitmek üzere, fındığın fiyatı ne olacak? TMO fındık alacak mı?..”
Kimileri “Hükümet gereğini yapacak ve fındık üreticisi emeğinin karşılığını alacak” derken, kimileri de “Ağustos bitti fındık çuvala girdi, bir miktarı pazara da indi hâlâ fiyat belirlenmedi. TMO fındık alacak mı, alacaksa ne kadar alacak? Kaç liradan alacak?” sorularını yöneltiyor.
Ortada cevap arayan birçok soru varken üreticiler bir umutsuzluk girdabının içinde debelenip duruyor.
Her sene fındık rekoltesinin ve fiyatının üreticinin gündemini oluşturduğu günlerde, gerek Hükümet yetkilileri gerekse de fındık ihracatçıları dünya genelinde üretiminin sürekli arttığını, ihracatın çok zorlaştığını bu nedenle de fiyatın düşük olduğuna yönelik açıklamaları bir biçimde tedavüle sokarlar.
Halbuki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Nisan ayında yayımladığı 2017 yılı fındık raporunda Dünya fındık üretiminin yüzde 70’inin hâlâ Türkiye’den yapıldığı açıkça belirtilmişti.
Bakanlığın bu tespiti, Karadeniz köylüsünün binbir emekle ürettiği fındığının hâlâ sektör açısından stratejik bir önemde olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, Karadeniz Fındık ve Fındık Mamulleri İhracatçılar birliği (KFMİB) Başkanı Edip Sevinç’in yaptığı açıklamada, 2017 sezonu fındığından 11 ayda 276 bin 80 ton iç fındık ihraç edildiğini belirtmişti.
Bir kg. iç fındığın kabaca 2 kg. kabuklu fındıktan elde edildiğini varsayarsak, 2017 yılında üretilen 650 bin ton kabuklu fındıktan elde edilen 273 bin ton iç fındık ihraç edilmiş oluyor. Yani 2017 ürününün tamamı satılmış.
Hani Pazar bulmak zordu?.. Hani çok rakibimiz vardı?..
8 yıllık rekolte ortalamasını baz alan TÜİK verilerinden yararlanarak ortaya çıkartılan sonuçlar ise, rekoltenin yüksek olduğu dönemlerde bile, fındığın tamamının ihracatının yapıldığını ortaya koymaktadır.
Bütün bunlar apaçık orta yerde dururken…
Üreticinin birlikte hareket edemediğini, ortak bir şemsiye altında toplanamadığını gören ve üreticilerin aksine menfaatlerini korumak için sıkı bir örgütlenme içine girmiş olan, sektörel birliklerini kurmuş ve ortak kararlar alan tüccarlar ve ihracatçılar karşısında zayıf kalan üreticiyi kim koruyacak.
Aklınızdan geçenin Devlet yanıtı olduğunu duyar gibiyim. Üretilen beher fındığın satış fiyatının neredeyse üretim maliyetlerine eşitlenmiş olduğu şu günlerde fındıkçıyı koruması gereken yegâne Devlet kurumu olan TMO neden devreye girmiyor. TMO hâlâ neyi bekliyor?
Fındık ihracatından elde edilen yıllık ortalama 2-3 milyar dolara sevinirken, geçen yılki fındığın satılarak bitirildiği şu günlerde, yeni sezon fındık için hâlâ fiyatın açıklanmamış olması akıllara “Hükümetin tasarruf tedbirleri fındıktan mı başlayacak” sorusunu getiriyor.
Hükümetin fındık fiyatını açıklaması, aynı zamanda Toprak Mahsulleri Ofisi’ni (TMO) harekete geçirmesi, TMO eliyle alımlara başlaması anlamına da geliyor. Peki pazara inmeye başlayan fındığın işçilik maliyetlerinin ödenme zorunluluğu ortadayken, Kurban Bayramı nedeniyle hane halkları Bayram masraflarını karşılamak için ucuza fındıklarını satmaya başlamışken, üreticiyi korumak gibi asli bir görevi olan Devletin kurumu TMO neden devreye sokulmuyor.
Geçen sene 10 liraya fındık alıp 13.5 liraya satan TMO iyi de kâr etmişti. Şimdi ise hükümetin tasarruf edeceğiz düşüncesiyle fındık alımından uzak durarak üreticiyi serbest piyasa koşullarının azgın sularına terk etmesi üreticiyi çok olumsuz etkiler.
Bu yıl yeteri kadar ürün alamayan üretici istediği fiyatı da bulamaz ise perişan olacaktır. Borcunu ödemek bir yana, normal yaşantısını sürdürmekte zorlanacak, beslenme, eğitim, barınma, ısınma gibi doğal ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumla karşı karşıya kalacaktır. Hele de artan döviz kurundan kaynaklı olarak elindeki paranın değeri her geçen gün düşüp, tüketim maliyetleri neredeyse ikiye katlanmışken…
İyisiyle kötüsüyle Kurban bayramı da geçiyor… Üreticiler fındıklarını ucuza satmak zorunda kalarak bayramlarını da geçirdiler.
Sırada okulların açılması ve beraberinde gelen ödemeler var. Bazı Devlet borçlarını yapılandırmış olan üreticilerin her ay yapacakları ödemeler ve döviz kurlarından kaynaklı yüksek mutfak harcamaları da cabası.
Hükümetin henüz Bayram tatili bitmeden fındık üreticinin sorunlarına el atması kaçınılmaz hâle geldi.
TMO’nun bir an önce fındığa en az 15 TL fiyat verip fındık alımına başlaması gerekirken, üreticilerin düşünce dünyasında Devletin üreticiyi yalnız bırakmayacağına, serbest piyasa ekonomisinin acımasız kollarına terk etmeyeceğine yönelik bir inancı da yeşertmesi gerekiyor.
Hülasa… TMO Bayram sonrasında derhal fındık alımına başlamalıdır.