Yaşamınız sırasında ilk defa karşılaştığınız kişi, nesne veya olaylar karşısında, bir kanaat sahibi olursunuz.
Bu izlenim çoğu kez duyu organlarınızı çalıştırarak olsa da, aslında beyninizin öğrendikleri, yüreğinizin hissettikleri ile anlam bulur.
Çoğunlukla da yanılmazsınız…
Bazen ilk intibanızda yanıldığınızı düşünür, “yanlış düşünmüşüm!” dersiniz ama; zaman içinde son intibanız, ilk intibanızla aynı olur.
17 Nisan 2018 günü Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi grup toplantısında yaptığı konuşmadaki erken seçim çağrısı, karşılık buldu.
24 Haziran 2018 Pazar günü erken genel seçim yapılması TBMM’de kabul edildi.
Akabinde seçmenler taraf oldukları siyasi görüşleri doğrultusunda liderlerini izleyip duruşları ile ilgili pozisyon aldılar.
İlk günleri tekrar hatırlarsak, iktidar hemen Cumhur İttifakı’nı kurdu; 15 Temmuz hain kanlı darbe girişimi sonrası ortaya çıkan ülkenin beka sorunu üzerine çalışmalarını başlattı.
Muhalefet partileri ise uzun süre ne yapacağını kestiremedi; tabiri caizse iki arada bir derede kaldı.
Tabii ki, erken kalkan çok yol alır.
6 Haziran 2015 seçim sonuçlarına göre %57,25, 1 Kasım 2015 seçim sonuçlarına göre de %61,39 oy almış olan Cumhur İttifakı Partileri Ak Parti ve MHP’nin seçmenleri, kararlarını erkenden verdiler.
Arayış içinde olanlar da, propaganda sürecini izlemeye başladılar.
Geriye kalan partiler ise, kendi bekalarını, ülkenin bekasından önde gördükleri için, matematik hesapları yaparak Millet İttifakı’nı kurdular.
Cumhuriyet tarihinde çok ittifaklar, hatta iltihaklar oldu.
Ama hiçbiri bu seferki kadar bir şeye benzemez olmamıştı.
Tabii ki takdir yüce Milletin!
24 Haziran’da akla kara belli olacak.
Aynı zamanda tarihe de not düşülecek.
Çünkü bu seçim bir devrin sona ereceği, yeni bir devrin başlayacağı seçimdir.
Bunun emarelerini de seçim propagandalarında gördük.
Cumhur İttifakı, ülkenin geleceği açısından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne olan ihtiyacı anlatıp, millete hizmet edebilmek, ülkeyi muhasır medeniyetler seviyesine çıkarabilmek için 16 yıldır yaşadığı sıkıntıları anlatırken, Millet İttifakı, geriye dönmeyi, parlamenter sistem ile insanları ayrıştıran, herkesi kendi vagonunda tutarak, pazarlıkla uzlaşma yönetiminin daha faydalı olacağını savunmaktadır.
Öyle veya böyle, seçim sürecinin sonuna geldik.
Artık hemen hemen her seçmen kararını verdi.
Sadece oy kullanma sırasında yapılacak hatalı tercihler ile kararsızlık kişiliğine işlemiş seçmenlerin ne yapacağı belli değil.
Tabii ki, hedefi belli olmayan yeni seçmen de bunlara dahil.
Ne güzel söylemiş Montaigne:
“Hedefi belli olmayan gemiye, hiç bir rüzgar fayda etmez.”
O nedenle onların oylarının sonucu etkileyeceğini düşünmüyorum.
Sonuçta 16 yıldır kazanan değişmedi.
Bu seçimde de, değişmesi ile ilgili hiçbir neden görmüyorum.
Çünkü bu aziz Milletin edindiği ilk intiba aslında son intibadır.
Yazı serisini haftaya yapacağımız, yazdıklarımızın sonuçlarını değerlendirerek tamamlayacağız inşallah.
Kalın sağlıcakla!
News
