DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BIST 10.891,420,18%
BITCOIN 22378422,67%
Düzce
21°

HAFİF YAĞMUR

03:58

İMSAK'A KALAN SÜRE

”Enflasyon Açıklandı: Rakamlar Yalan, Yoksulluk Gerçek!”
1552 okunma

”Enflasyon Açıklandı: Rakamlar Yalan, Yoksulluk Gerçek!”

ABONE OL
14/04/2023 17:03
”Enflasyon Açıklandı: Rakamlar Yalan, Yoksulluk Gerçek!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hemen her güne yeni zamlarla başlıyoruz.

Sadece son bir ayda et, peynir, yumurta başta olmak üzere temel tüketim maddeleri ortalama %20 zamlandı. 6 Şubat’ta yaşadığımız depremlerden sonra kiralar ortalama %50 arttı.

Her zaman olduğu gibi rakamlara takla attıran TÜİK’e göre ise enflasyon aylık sadece %2,29 yıllık %50,51 arttı.

TÜİK’e göre son bir ayda endekste yer alan 143 temel başlıktan 111’inde artış yaşanmıştır. Buna rağmen aylık enflasyon sadece %2,29’de kalmıştır.

Bu rakamların alım gücü karşısında hiçbir anlamının olmadığını, hayatın gerçekliğine uymadığını her gün deneyimleyerek yaşıyoruz. Nitekim bağımsız kuruluşların verileri TÜİK verilerinin iki katını da aşmaktadır.

Bu koşullarda maaşları-ücretleri TÜİK’in sanal rakamlarına göre artırılan ama tüketirken hayatın gerçek enflasyonuna maruz bırakılan, gelir vergisi ile dilim dilim soyulan emekçilerin, emeklilerin yoksulluğu seçim yatırımına dönüştürülen geçici önlemlerle, vaatlerle çözülemeyecek kadar derinleşmiştir.

Çünkü iğneden ipliğe zam yağmuru hız kesmeden devam etmektedir.

Et ve süt ürünlerinin, gıda maddelerinin fiyatları özellikle ramazanla birlikte hızla tırmanmıştır. Bir kilogram kuru soğanın fiyatı dahi marketlerde 30 TL’ye, pazarlarda 25 TL’ye ulaşmıştır.
Mart ayının başında ortalama 240 TL olan bir kg kuşbaşı bugün ortalama 300 TL’ye çıkmıştır. Dar gelirliler kırmızı eti çoktan unutmuştur.

Açlık sınırı 10 bin, yoksulluk sınırı 32 bin TL’yi aşmıştır.

6 Şubat depremlerinden sonra 1 milyona yakın vatandaşımız işsiz kalmıştır. Dolayısıyla hem açlık sınırının altında bir gelirle yaşam mücadelesi verenlerin sayısı hem de işsiz sayısı katlanmıştır.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre yine özelikle 6 Şubat depremlerinden sonra kiralar adeta uçuşa geçmiş, kiralar İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde katlanmıştır.
Kısacası milyonların maruz bırakıldığı zamlar ve koşullar TÜİK rakamlarının yalan yoksulluğun gerçek olduğunu fazlası ile ispatlamaktadır.

Emekçileri yoksulluğa ve yoksunluğa mahkum eden siyasi iktidar gelinen noktada çözümün yine kendisinde olduğunu iddia ederek vaatlerini sıralamaktadır. Emekçilerin taleplerinin sandığa havale edilmesine izin vermeyeceğiz. Bunun için dün olduğu gibi bugün de insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için mücadeleye devam edeceğiz.
Enflasyonun bu hızla arttığı ortamda reel piyasada alım gücü her gün düşen emekçiler , en temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmektedir.

Acil taleplerimiz;

Ekonomik büyümeden refah payı, insan onuruna yakışır ücret düzenlemesi,

Ek gösterge adaletsizliğine son verilerek tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesini,
Mülakatin  değil liyakatin esas alınmasını,

Vergide ve ücrette adalet sağlanmasını,

Kira yardımı, ücretsiz yol yemek hizmeti verilmesini,

Mobinge son verilmesini istiyoruz.

KESK olarak bu sömürü ve yoksulluk düzenin mağduru tüm kesimleri insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi için birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

Çünkü insanca çalışmamız ve insanca yaşamamız bir yana, hayatta kalmamızı bile sağlamaktan çok uzak bir düzenle karşı karşıyayız. Ülkemizi şirket gibi yöneten bu düzen; güvencesiz çalışmayı hemen her alanda hakim kılmış,bizlerin işini ekmeğini patronların insafına terk etmeye çalışmış, hak aramayı sendikalı olmayı, grev yapmayı engellemiştir.
Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırtmış, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmiştir. Eleştirenin, sorgulayanın, soru soranın, hak-hukuk-adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denemiştir.

Ama yine de başaramadılar. İşçiler işine, aşına, ekmeğine sahip çıktı; gençler geleceklerine… Haklarını savunan kamu emekçileri, iyi hekimlikten vazgeçmeyen hekimler, bilimi ve tekniği halkın çıkarları için kullanan mühendisler susmadı, susmayacak. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, şiddete karşı mücadelemizi hiçbir şiddetle bastıramadılar. Doğasına ve kentine sahip çıkanların önünü alamadılar. Adalet, barış, kardeşlik ve eşit yurttaşlık mücadeleleri dimdik ayakta.

Şimdi nasıl bir dünya, nasıl bir memleket, nasıl bir gelecek istediğimizi; umutlarımızı, taleplerimizi, haklarımızı 1 Mayıs meydanlarında buluşturmaya hazırlanıyoruz.
Büyük bir çoğunluğu ücret gelirleriyle yaşamını sürdüren nüfusuyla ülkemizin demokratik yeniden kuruluşunun ancak ve ancak işçi sınıfıyla, emekçilerle mümkün olduğunu baharı karşılarken 1 Mayıs meydanlarında haykıracağız.

Kapitalist Yıkıma, İşsizliğe, Yoksulluğa Karşı Birleşelim! 1 Mayıs Alanlarında Buluşalım!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK dönem sözcüsü Erol Karadaş.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.