Akçakoca Belediye Başkanı Okan Yanmaz’ın basın mensuplarını Belediye Meclis Salonu’ndan çıkartması ne kadar yanlış bir hareket ise bundan daha da vahimi, Meclis’te bulunan tüm diğer partilerin üyesi olan seçilmişlerin de bu karara destek vermiş olmalarıdır.
Sayın başkan bu bir vahim hatadır
Belediye meclis oturumlarını takip eden basın mensupları, ayda bir yapılan toplantılarda Akçakoca’nın kaderinin nasıl çizildiğini de görmektedirler. Burada yaşanan tartışmalar kadar, alınan kararlarda hangi parti mensuplarının ne yönde karar aldıklarını bilmek de hemşehrilerimizin hakkıdır. Basına sansür uygulamakla cezalandırdığınız basın mensupları olmuyor; gerçekleri öğrenmek için yapılacak haberleri sabırsızlıkla bekleyen ilçe halkı oluyor maalesef.
Habercilerin salondan çıkartılması özel bir durumdur ve açık oylama ile mümkün olabilir
Basın mensuplarının işini yapmasına engel olmak suç olduğu kadar, bu konuda oluşan istisnalar da yok değil elbette.
Eğer belediye Meclisi özel bir oturum yapacak ve basına kapalı olarak gerçekleşecekse buna eyvallah deriz. Fakat bu istisnaî durumun şekli hükmünü yerine getirmeniz şartı ile. Basın mensuplarını oturumdan çıkartmanın yolu, o oturum için yapılacak açık oylama ile mümkündür. Şayet çıkartma teklifi gerekçeleriyle açıklanır, ardından açık oylamaya geçilir ve çoğunluk sağlanırsa basın mensupları o oturuma katılmaz çıkarlar. Nadiren de olsa yaşanabilen bu ‘özel’ durumların şekli yönü hayata geçirilmeden, basın mensupları öylece çocuk kovar gibi salonlardan kovulamaz.
Basınla meseleniz varsa Adliye orada başkan!
Akçakoca’da basın emekçilerinin sayısı bir hayli fazla. Sayın başkan şayet yanlış haber ya da yanlı haber yapıldığını düşündüğünüz bir medya mensubu ya da kurumu var ise onları dava edersiniz. Sorun gördüğünüz bir kurumu dava etmek yerine habercilik etiğiyle hareket eden, bu mesleğe yıllarını vermiş basın emekçilerini, ayrım yapmadan salonlardan kovarsanız bu düpedüz sansür uygulamaktır. Akçakoca basınının emektar temsilcileri, kurunun yanında yaşın da yandığı bu tavırlara müsaade etmez, direnir.
Belediye hakkında yalan veya taraflı haber yapıldığını düşündüğünüz kesimler varsa tekzip istersiniz, bu da sizi kesmez ise avukatlarınıza dava açtırırsınız. Tıpkı her haksızlığa uğradığını, iftiraya maruz kaldığını düşünen kişi ve kurumlar gibi yapar, davanızı, davalık olduklarınızla sürdürürsünüz. Bunları yapmak yerine tüm basını topyekün kapı dışarı edemezsiniz.
Cezalandırılmaya çalışılan asla medya mensupları olamaz, ceza kesmeye çalıştığınız asıl olarak seçmenlerinizdir sayın Başkan!
Basın mensuplarının salonlardan kovulması, ülkemiz gerçekliğinde artık sıradan işlerden sayılır. Ulusal veya mahalli düzeyde olsun fark etmez, iktidarların basınla ilişkisi hep sorunlu olmuştur. Öldürülen gazetecileriyle, cezaevlerine atılan haberci ordusuyla, her dönemde sansür uygulanan medyasıyla oldukça kötü bir şöhrete sahip olunan ülkemizde bize yapılan salondan kovma işi vaka-i adiyedendir.
Fakat şu da bir gerçektir ki yapılan zorbalık medya mensuplarına yapılıyor gibi gözükse de aslında ceza halkımıza kesilmektedir. Çünkü basın emekçilerinin yaptıkları, gerçeği olduğu gibi kamuoyuna aktarmaktan başka bir şey değildir. Uyguladığınız sansür ise halkın haber alma özgürlüğüne kısıtlama getirmektir.
Bu hatadan dönün Bay Başkan. Medyayı ve halkı topyekün karşınıza almayın. Gerçekleri gizlemenin imkansız olduğu bu dönemde anlık kibrinizin kurbanı olmayın. Her yurttaş ya da demokratik kurum gibi varsa size yapıldığını düşündüğünüz bir yanlış, gidip mahkemeye başvurun.
.