DOLAR 32,4256 0.11%
EURO 34,8767 0.06%
ALTIN 2.402,400,25
BIST 10.208,651,62%
BITCOIN 19245842,26%
Düzce
15°

HAFİF YAĞMUR

04:16

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kenan Yirmibes

Kenan Yirmibes

27 Temmuz 2019 Cumartesi

SON 50 YILIN EN BÜYÜK FELAKETİ

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yazıya adını böyle verdik. Çünkü Akçakoca’da böylesi bir sel baskınını ne yaşamıştık ne de atalarımızdan duymuştuk.

18 Temmuz’da sabaha karşı gelen ve gün boyu devam eden doğa olayının (ben öyle isim vermek istiyorum) tutulmuş dimağımıza ve vicdanlarımıza bir uyarı niteliği taşıdığına inanıyorum.

Bizler toplumsal bilinç vazifemizi, değişen iklim şartlarından yeterince bilmiyor muyduk ya da değişen dünyamızın farkında mıydık?

Geçtiğimiz aylarda Karadeniz İklim Planı’nı yapan devlet kurumları tarafından yeterince aydınlatıldık mı? Böylesi bir yıkımı, zararı büyük felaketi neden yaşadık?

Atalarımızın da yaşadığı ırmak boylarında 600 yıl önce yaptıkları Mescit ve camilere bir şey olmadı da yarım asırda inşa ettiğimiz her şey neden yok olma eşiğine geldi?

Bu sorunun iki cevabı var. Biri maddi, değeri manevi. sanırım buna aklını ve vicdanını işleten her biri cevap verebilir.

Yaşanan bu felaket sosyal ve siyasal açıdan kendimize sorgulamaya davet ediyor. Sadece zarar gören işyeri sahipleri değil, hepimizin yeniden kaldığımız yerden hayata devam edebilmemiz için bilgi ve vicdan seferberliğine ihtiyacımız var.

Kasabamızı ziyaret eden Devlet büyükleri (iktidar, muhalefet), hepiniz yaşananları yakından görüp incelediğiniz. Kaderimize ortak oldunuz. Yolları, köprüleri, yıkılıp yok olanları gördünüz. Çiftçi ve esnafın hallerine şahit oldunuz. Umarım en kısa zamanda bizim yeniden yapılanmamıza bir kıvılcım olup yol ve köprü olup dönebilirsiniz.

Biz yaşananlardan dersimizi aldık. Sizin liderliğiniz de sınava hazırız.

Duyuru!..

Değerli halkım, sevgili Akçakoca! Şimdi kenetlenme zamanı. Konuşmaktan çok düşünüp karar verip ortak bir akıl denetiminde çalışma zamanı.

Hiç kimse gözüyle görmediği hiçbir şeyi konuşmamalı. Bugün verilen dil yarası insanlarda kalıcı etkiler yapar.

Zaten maddi zarar gören görmeyen her bir kişi bu olaydan travmatik yaralar aldı. Değerli hemşehrilerim! Komşular, akrabalar, siyasiler, basın mensupları. Şimdi hoşgörü zamanı düşünüp çalışma zamanı kucaklaşma zamanı.

 

 

 

 

 

 

 

.

Devamını Oku

Turizm Tanıtma Derneği Bürosu Neden Açılmıyor?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu soru bilinçli – bilinçsiz birileri tarafından devamlı soruluyor. Derneğimiz bir aydır açık. Önceki yıllar 2-3 gün açık tutuyorduk ve ben bizzat kendim açıp kapatıyordum. Az çok hizmet vermeye gayret gösteriyorduk.

Hizmetlerimiz, gelen misafirlerle ilk iletişimi kurmak ve onları kalacakları süre içerisinde zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmelerini ve ihtiyaçlarını tedarik edecek adresleri broşür, kitapçıklarımız ile arz etmek şeklinde oluyordu.

İğneyi kendimize, çuvaldızı sorumluluk hisseden tüm Akçakocalılara batırmamız gerekiyor. Bundan iki hafta önce Ankara’dan ilahiyatçı profesör bir muhterem hocamız yaklaşık 80 öğrenciyi ilçemize getiriyor.

Merkez caminin önünde yolcu indiren iki otobüs derneğimizin önünde turlar için tahsis edilen parka girmek istiyor. Biz gerekeni yapmak için hareket ediyoruz ancak giriş araçlar tarafından kapatıldığından içeri alamıyoruz.

Aynı saatlerde başka bir organizasyon olan bisiklet turu gurubu Cumhuriyet meydanında toplanıyor. O da yetmedi bir de Ankara turizm acentalarından bir otobüs meydana giriyor.

45 dakikalık bir uğraş sonucunda araçların park etmelerini sağlayabildik. Neden böyle oldu? Neden biz Turizm derneği, trafik ve zabıta birimleri anında cevap veremedik.

Birilerini eleştirmek, yapılabilecek en kolay yöntem. Hepimiz nedense bu yolu seçiyoruz. Biraz yapıcı olmayı denesek, başımıza gelen küçük sorunları kolayca halledebiliriz.

Geçtiğimiz sene işlerimiz daha iyi gidiyordu. Turizm konusu hem derneğimiz hem diğer kurumlarımızın katkılarıyla normal seyrediyordu. Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı ve başta Ticaret Odası olmak üzere diğer STK’lar aynı heyecan içerisinde olmuşlardı, turizm Akçakoca’nın ilk gündemine oturmuştu.

Basın da yapıcı eleştiriler de bulunmuş, bizim de bu aşta tuzumuz bulunsun tavrını ortaya koymuştu. Bizzat ben 9 makale yayınlamıştım.

Neden durduk… Bir dava edinmiştik. Başta tüm Akçakoca halkı olarak ve kurumlarımızla birlikte bu davaya sahip çıkacaktık. Niçin havlu attık (sözüm havlu atanlara). Ben sebebini bildiğimi sanıyorum.

Akçakoca’da er yok, hepimiz generaliz…

Bizim teşhisi konulmamış bir hastalığımız da var. ‘’Ben yaptım, ben bilirim’’ illeti yüzünden heyecanla yola çıktığımız davayı yarı yolda bırakıyoruz.

Yunus Emre’nin de dediği gibi, ”Gelin bir olalım, işi kolay kılalım. Sevelim sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz” Saygılarımla…

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.