Ekonomik zorlukların etkisini gün be gün daha fazla hissettirdiği son dönemde geçinme zorluklarına dikkat çeken Akçakoca heyeti, hükümetin ekonomi politikasını eleştirdiği basın açıklamasında emekçilerin taleplerini de alt alta sıraladı.
Akçakoca Geçinemiyoruz Platformu’nu oluşturan sendika ve siyasi partiler adına bir ortak açıklama yapıldı. KESK Akçakoca temsilcilik binasında yapılan ortak açıklamayı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) Düzce Şube Örgütlenme Sekreteri Erol KARADAŞ yaptı.
Birlikte okunan bildiride şu ifadeler yer aldı:
”Ülkeyi yönetenler büyüme rekorlarından, şahlanan Türkiye’den bahsediyor.
Bir avuç sermayedar için, yandaş şirketler için dedikleri doğru olabilir. Ama emekçiler için halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor…
Alım gücümüzün düştüğünü her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. İşsizliğin arttığını artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz.
Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle yatıyoruz.
Her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz.
Bu zorlu süreçte TBMM’de hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren, 2022 Bütçe yasa teklifi görüşülüyor. Bütçede gelirlerin kimlerden sağlanacağı ve kimler için harcanacağı belirleniyor.
Anayasasında sosyal-hukuk devleti yazan bir ülkelerde, oluşturulacak bütçeler ile toplumun ezici çoğunluğu, üreten emekçi çoğunluğu korunabilir.
Ancak ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Ve yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
Türkiye salgın süresince milli gelirine oranla kendi halkına en az nakit desteği veren ülkelerden biri olmuştur.
Türkiye dolaylı ve dolaysız vergilerle işçilerin-emekçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline gelmiştir.
Bizim cebimizden alınanlar işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği, ‘hazine garantisi’, faiz olarak aktarılmaktadır. Bizim cebimizden alanlarla milyonlar yoksullaşırken, bir avuç şirket şahlanmaktadır.
Toplumsal cinsiyete duyarsız, eşitsizlikleri artıran bütçede kadınların ekonomik kaynaklara, kamusal hizmetlere, eğitime, sağlığa ve sosyal koruma haklarına eşitsiz erişimi, bakım ve ev içi emeği ile çifte mesaisi bir kez daha göz ardı edilmektedir.
Bizim cebimizden alınanlar, eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe harcanmamaktadır.
Bizim cebimizden alınanlar, bir avuç yandaşın aldığı beş rakamlı üçer beşer maaşa, itibar adı altındaki şatafata, yandaş vakıflara-cemaatlere aktarılmaktadır.
Oysa bütçe işçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın “geçinemiyoruz” diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır.
Kısacası bu ülkenin işçileri, emekçileri olarak yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz.
Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz.
2022 bütçesi ve asgari ücreti belirlenirken “geçinemiyoruz” diye haykıran milyonları talepleriyle omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz. denildi.
GEÇİNEMİYORUZ PLATFORMU
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Büro Emekçileri Sendikası (BES) Emek Partisi (EMEP) Sol Parti (SOL) Yeşil Sol Parti
.