DOLAR 34,3054 0.31%
EURO 37,5445 -0.07%
ALTIN 2.925,561,27
BIST 8.876,22-0,98%
BITCOIN 21529600,37%
Düzce
16°

HAFİF YAĞMUR

12:56

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

612 okunma

İl kongresi için Düzce’ye gelen Ali Babacan STK’ları ziyaret etti, esnafla dertleşti

ABONE OL
05/12/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, il kongresi için geldiği Düzce’de partisinin il binasını, esnafları ve sanayicilerin sorunlarını dinledi il kongresinde konuştu.

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere sabah saatlerinde Düzce’ye geldi.

 

Partililer tarafından otoyol gişelerinde karşılanan Ali Babacan ve Eşi Ülkü Zeynep Babacan daha sonra seçim otobüsüyle Şehir merkezine geldi. Burada DEVA Partisi İl ve Merkez İlçe Başkanlığı binasının açılışını yapan Babacan, gazetecilerle bir araya geldi. Parti programı hakkında gazetecilere açıklama yapan Babacan, gazetecilerden Düzce’nin sorunlarını da dinledi. Ardından Atatürk Bulvarı üzerinde esnafların sorunlarını dinleyen Babacan’a burada Düzce İl Başkanı Murat Caymaz ve partililerde eşlik etti. Cedidiye Camiinde Cuma Namazı kılan Ali Babacan ardından Düzce Ticaret ve Sanayi Odasına geçerek burada Tuncay Şahin’den Düzce’nin ticaret ve Sanayisi hakkında bilgiler aldı.

Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında Ticaret Ve Sanayi Odası üyelerine bilgiler aktaran Ali Babacan, dövizin çıkma nedeninin Merkez Bankası döviz rezervinin -46 olduğunu ve bankanın dövizi borçlanarak aldığını bunun sonucunda da dövizin düşmesinin beklenmemesi gerektiğini ifade etti.

Ticaret ve Sanayi Odası ziyaretinin ardından DEVA Partisi 1. olağan kongresine geçen Babacan burada konuşma yaparak Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu anlattı. Ali babacan burada; “Türkiye’de ekonomi de ve adalette ciddi sorunlar yaşanıyor. Bu durumda güvensizliği artırıyor. Sokakta ki insanlar güven duymuyor. Esnaflar para kazanamıyor. Ekonomik sıkıntılar ve dar boğazlar, esnafları daha çok mağdur ediyor” dedi. Ali Babacan konuşmasında; “Ülkeyi yönetenler, bu salgını da kötü yönetti. Önlem alması ve salgını kontrol altında tutması gerekenler neredeyse sadece izlemekle yetindiler. Sözde pandemiyle mücadele için Bilim Kurulu kurdular. Onlardan da hakikati gizlediler. Aylardır hepimizden vaka sayılarını gizlediler. Daha yeni yeni açıklamaya başladılar ki uzmanlar bu sayıların da gerçek olmadığını söylüyor. Doğruyu söylemedikleri ortaya çıktı, hâlâ da gizlemeye devam ediyorlar. Siz bu millete hizmet etmek için seçildiniz. Bu millete hizmet edecek kişi halktan hakikati gizleyemez. Böyle bir hakkı olamaz. Göreviniz bu ülkeye, bu millete hizmet etmek olmak zorunda” dedi.

“Giz-le-ye-mez-si-niz!”

Ali Babacan konuşmasına; “Bu halktan bilgi gizleyemezsiniz. Şeffaf olmak zorundasınız. Bunun aması, fakatı, lâkini yok. Hiçbir mazereti yok. İnsanlar ölüyor. Halkımız ölüyor. Bundan daha acil, daha önemli hiçbir gündem olamaz. Salgın başladıktan sonra Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı çeşitli reklamlarda şöyle yazıyordu, hatırlıyor musunuz: ‘Koronavirüs alacağınız tedbirlerden güçlü değildir’. Ben de buradan hükümete sesleniyorum: Koronavirüs hükümetin alacağı tedbirlerden güçlü değildir” diyerek devam etti.

‘Bu halk sizin yanlış politikalarınız yüzünden ölüyor!’

Ali Babacan, hükümetin yanlış politika ürettiğini bu nedenle de insanların öldüğünü belirterek; “Aylardır tedbir almayan sizsiniz. Aylardır yapılması gerekenleri söyleyenlere kulaklarını kapatan da sizsiniz. Bugün eğer bu kadar fazla can kaybediyorsak, bugün eğer hastalık hızla yayılıyorsa, bu sadece iktidarın yanlış politikasından kaynaklanıyor. Kimse suçu başka yerde aramasın. Salgınla mücadele iyi yönetilmedi. Özellikle hazirandan beri, neredeyse hiç önlem alınmıyor. Turizmden biraz para gelsin de ekonomi hareketlensin‘ zihniyetiyle baktıkları için önlem almadılar. Hastalığın yayılmasını umursamadan vatandaşa ‘maske tak‘ demekle yetindiler. Bugünlerde, resmi verilere göre, günde yaklaşık 200 vatandaşımızı kaybediyoruz. Özellikle ‘resmî’ diyorum. Gerçek sayıdan emin değiliz. Hiçbir şey olmuyormuş gibi iş hayatı devam ediyor. Alışveriş merkezleri açık. Adliyeler açık. Belediyeler açık. Tüm kalabalık mekânlar açık. Bu halk sizin salgını kötü yönetmeniz nedeniyle, yanlış politikalarınız nedeniyle ölüyor. Artık buna bir son verin!” diye konuştu.

“Vatandaş can, Cumhurbaşkanı muhalefete saldırma derdinde”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önlemler almak yerine muhalefete saldırmayı seçtiğini dile getiren Ali Babacan; “Geçtiğimiz pazartesi gecesi cumhurbaşkanı salgınla ilgili yeni önlemleri canlı yayında açıkladı. Tüm Türkiye ne olacağını merak ettiği için ekran başındaydı. Ama huylu huyundan hiç vazgeçer mi? Vatandaş can derdinde bunlar başka bir şeylerin derdinde. Yine başladı muhalefete saldırmaya.  Sayın Erdoğan, bir kez olsun, mesela söz konusu sağlık iken, aklınıza tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı olduğunuz gelmiyor mu? Bir kez olsun, anayasa gereği tarafsız olmanız gerektiği aklınıza gelmiyor mu? Kavgasız, hamasetsiz konuşamıyorlar. Ülke bütünlüğünü değil kutuplaştırmayı ilke edinmişler. Ama biz bu zihniyeti kabul etmiyoruz. O yüzden biz, tüm Türkiye’nin sesi olmak için çalışacağız. Ayrımcılık yapmadan ülkemizin ve halkımızın menfaatleri için çalışacağız” diye konuştu.

Ali babacan konuşmasında ayrıca;

“İdeolojik denetim aracına dönen RTÜK en son Habertürk’e ceza kesti”

“Şu anda hastanelerde yer yok. Yoğun bakımlar doldu. İnsanlar torpil ayarlamaya çalışıp yakınlarına yatak arıyor. Halkımız nefessiz kalıyor, tedavi imkânına ulaşamıyor. Bunları medyada görebiliyor muyuz? Bu vesileyle, hâlâ çoğulcu demokrasi adına mesleğini hakkıyla yapan, yapmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımızı da anmak isterim. Bugünkü iktidarın ekonomik yıpratmasının yanı sıra, ideolojik denetim aracına dönüştürdüğü RTÜK cezalarıyla karşı karşıyalar. Geçtiğimiz gün Habertürk televizyonu RTÜK tarafından cezalandırıldı. Biz halkımızın haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün çoğulcu demokrasi için bir zorunluluk olduğunu söylüyoruz. Basının baskıyla karşılaşması tüm ülke için, demokrasi için bir tehdittir. Özgür basının yanındayız, susturulmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.”

“Sosyal medya olmasa kayıp bakan istifasını bile duyuramayacaktı… “

“Son dönemde haber alma hakkını kullanabilmek için elimizde kalan tek yer, kısıtlı erişimiyle sosyal medya.  Ama arkadaşlar bugünkü iktidar orayı da engellemek için çalışıyor. Biliyorsunuz bir yasa çıkardılar. O yasaya göre yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Yandaş medyada ve devlet kanalında ne yayınlanıyorsa sosyal medyada da sadece onu görmemizi istiyorlar. Eğer bu inatlaşma devam ederse içe kapalı, dünyadan kopuk, daha da fakir bir ülke olacağız.  Bakın, Hazine ve Maliye Bakanları kayıplara karışmadan evvel, istifasını sosyal medyadan paylaştı. Kendi abisinin başında olduğu gazete ve televizyon bile istifayı yayınlamadı. Eğer sosyal medya olmasaydı, kayıp bakan istifasını duyuracak mecra bile bulamayacaktı. Özgürlük herkese ve her zaman lazım. Size bile…”

“Artık şuur falan da kalmamış!”

“Aylar geçti, halkımız hem sağlığıyla boğuşuyor, hem açlık sınırında yaşıyor. Bunlar hazineyi boşalttılar ama kendi harcamalarına kaynak buluyorlar. Sıra vatandaşa gelince bırakın yardımı, IBAN vererek vatandaştan yardım toplamaya çalışıyorlar. Bir de dün bir açıklama yapmışlar. ‘Salgın nedeniyle sıkıntı yaşayan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz’ demişler. Anlıyoruz ki artık şuur falan da kalmamış… Ekonomi çökmüş, vatandaş aç biilaç yaşıyor. Madem paranız var, bu vatandaştan ne istiyorsunuz? Ne diye hâlâ yardım istiyorsun, ‘vergi vergi’ diye yakasına yapışıyorsun?” dedi.

Ardından yapılan seçimlerde DEVA Partisi Kurucu İl Başkanı Murat Caymaz ve listesi delegelerin oylarını alarak, seçilmiş il başkanı oldu.

 

 

 

 

 

 

 

 

.       

 


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.