Akçakoca DOHAYCAN Derneği, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Orman ve Su İşleri Bakanlığına toplu telgraf çekerek, hayvan haklarıyla ilgili 5199 sayılı kanun tasarısının geri çekilmesini talep etti.
DOHAYCAN (Doğa, hayvan, insan; hepsi can) derneği üyeleri toplu halde Akçakoca postanesine gelerek işlemlerini yaparken, dernek üyelerine Kızılay Akçakoca Yaşlılar Konukevinden bazı misafirler de destek verdi.
Toplu telgraf gönderme etkinliğinde basın mensuplarına bir açıklama yapan DOHAYCAN derneği Başkanı Derya Çolpan, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanun Tasarısının şu anda Komisyon’da olduğunu, komisyondan çıkıp kanunlaşmadan önce bazı maddelerine itirazları olduğunu ifade etti.
Komisyondaki maddelerin tekrardan STK’larla görüşülüp Başbakanlık’a verilmesi için Huzurevi sakinleriyle birlikte toplandıklarını belirten Çolpan, ‘’Burada isteklerimizi belirten telgrafları Devlet yetkililerine gönderiyoruz’’ dedi.
DOHAYCAN üyeleri ve Huzurevi sakinleri tarafından gönderilen telgrafların içeriği ise şu şekilde:
Sayın Cumhurbaşkanımız
Sayın Başbakanımız
Ve
Sayın Orman ve Su İşleri Bakanımız
Başbakanlık da onay için bekleyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanun Tasarısı bizleri endişelendirmektedir.
Başbakanımız Binali Yıldırım ve Veysel Eroğlu’ndan tasarıyı komisyona geri göndermesi için telgraf çekmeye karar verdik.
Orman Su İşleri Bakanlığı tasarıda hayvanlara yapılan eziyetlerin suç kapsamına alınacağını müjdelese de, tasarının birçok maddesi hayvanları korumak bir yana, hayvanlara yaşayacak alan bırakmamaktadır.
Tasarı da bakımevlerinde kalan hayvanların can güvenliğinden tutun, sahiplendirilmesine kadar geçen süreçler net tanımlanmamıştır.
Kedi ve Köpekler evcil hayvanlardır, ormanlık alanlarda yaşayamazlar.Tasarıda, Cami, okul, hastane olmayan yerlere bırakılacağı belirtiliyor. Bizim 25 bin nüfuslu şehrimizde bile merkezde kilometre başına bir cami düşmektedir. Bu durumda hayvanlar nerede barınacaklar?
Sadece, 100 binden fazla nüfusu olan yerlerde kısırlaştırma, bakım tedavi merkezi zorunlu olursa, Bizim gibi yaz aylarında nüfusu 100 bini bulan, hayvanların terk edildiği şehirlerdeki hayvanlar ne olacak? Hayvanlar sürekli en az 40 km. öteye mi taşınacaklar?
Tasarı, pet shoplarda satışı yasaklıyor ama; üretim çiftliklerine, ithalata yasak getirmemektedir.
Sokak hayvanları, hayvan deneylerinde kullanılmayacak denilmekte ama; Bakımevindeki hayvanlar sahipli kabul edilip, deney hayvanı olarak kullanılmasının önü açılmaktadır.
Yıllardır belediyeler 2004 tarihinde çıkarılan yasa ve yönetmelikteki görevlerini yerine getirmedikleri için sokak hayvanları sorunu yaşıyoruz. EĞER 2004’DEN BERİ, BELEDİYELER KISIRLAŞTIRMA YAPSAYDI, BUGÜN SOKAK HAYVANI SORUNU KALMAZDI. KISIRLAŞTIRMA YAPMAK YERİNE; YA ZEHİRLEDİLER, YA DA BAŞKA İLÇELERİN SINIRLARINA ATTILAR.
Yeni düzenleme ile, bugüne kadar görevlerini yapmayan belediyeler adeta ödüllendiriliyor mu?
Osmanlı Devletinin çöküşünde hayırsız adaya atılan 80 bine yakın köpeğin ahı vardır denir. Köpekler o adada açlıktan, susuzluktan birbirlerini parçalayarak vahşet içinde can vermişlerdir. O günahın vebalini milletçe ödedik. Şimdi bu tasarı ile yeni “hayırsız adalar” gibi hayvanlarımıza şehirlerden uzak hapishaneler inşa etmeyiniz. Bugün yürürlükte olan yasanın uygulama yönetmeliğini zorunlu kılmanız ve cezai yaptırımlar getirmeniz size, ülkemize yakışan en merhametli çözüm olacaktır.
Sözün kısası, Başbakanlıkta bekleyen 5199 sayılı tasarının komisyona geri gönderilmesini, Sivil toplum örgütleriyle birlikte yeniden düzenlenmesini sizlerden istirham ediyoruz.
News
