Gece saatlerinde Akçakoca plajları yağmalanıyor, Belediye yönetimi neredesiniz?
Gecenin sessizliğinde dinlenmek, dalga seslerini duymak isteyenler için bir zamanlar huzur dolu olan sahillerimiz, artık plastik masa-sandalyelerin, mangal dumanlarının, ayak altına saçılmış çekirdek kabuklarının, yüksek sesli konuşmaların ve bitmeyen laubaliliğin mekânı hâline geldi.
Bu nasıl bir saygısızlıktır? Bu nasıl bir görgüsüzlüktür? Sahiller; piknik alanı değil, kamp yeri değil, gecekondu kültürünün yansıdığı çöküntü alanı hiç değil!
Sanki herkes bir anlaşma yapmış gibi: Güneş battı mı, masa sandalyeler dışarı, çay termosları, tüplü ocaklar, kamp sandalyeleri, halılar, minderler ve elbette olmazsa olmaz çekirdek torbaları sahile akıyor. Sahilde yürüyen bir insanın ayağına batan kabuklar, sabaha kadar yanan ateş kalıntıları, kumsala saplanan çöp yığınları artık bu şehirlerin kaderi olmamalı.
PLAJLARIN GECE İŞGALİNE SON VERİN!
Belediyemiz ne yapıyor? Hadi masa sandalye konusunu geçtik, ateş yakmak halk sağlığına ve doğaya doğrudan tehdit. Kıyı Kanunu, sahillerin kamuya ait olduğunu açıkça belirtir. Bu kamusal alanların tahrip edilmesi, özel kullanıma dönüştürülmesi, çevrenin kirletilmesi açık bir suçtur.
Ama ne yazık ki bu açık suç, gece olunca göz ardı ediliyor. Zabıtalar yok. Denetim sıfır. Güya çevreye ve turizme duyarlı belediyemizin ilgili birimleri, bu aymazlığa gözlerini kapıyor.
Oysa yapılması gereken nettir: Gece saatlerinde plaj girişleri geçici olarak sınırlandırılmalı, sahil denetimi artırılmalı ve tahribat yapanlara ağır idari para cezaları uygulanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, doğaya saygısı olmayan toplumun turizmi de sürdürülebilirliği de olmaz!
BU PLAJLAR HEPİMİZİN, AMA BU HALİYLE HİÇ KİMSENİN!
Plajlar özel mülk değil. Herkesin ortak kullanım alanı. Ama kimsenin çöpünü, gece çığlığını, ateşini, çekirdek dağını sırtlamak zorunda değiliz.
Bu sahil rezaletini normalleştirenlerin şehir kültürüne, doğaya ve komşuluk hukukuna da saygısı yoktur. Herkesin özgürlüğü, başkasının özgürlüğünü ihlal ettiği noktada biter.
Piknik tüpüyle gece plaja inmek, evin mutfağına dönüştürülen yemek masaları, odun ateşiyle harlanan semaverleri yakmak, dalganın sesini bastıran çekirdek çitlemeleri… Bunlar özgürlük değil, alenen yağmadır. Bunlar keyif değil, kamusal alana tecavüzdür!
Belediyeler, çevre müdürlükleri, emniyet birimleri ve toplumun duyarlı kesimleri; lütfen bu vurdumduymazlığa artık dur deyin!
Gece plajı işgal edenle, iş yeri işgal eden arasında ahlaki ve hukuki olarak bir fark yoktur. Bu bilinçle hareket edilmelidir.
YASAL DURUM NE?.. ASLINDA KANUN NE DİYOR?
.