DOLAR 34,6548 0.02%
EURO 36,3594 -0.08%
ALTIN 2.928,76-0,08
BIST 9.636,12-0,25%
BITCOIN 3200836-2,02%
Düzce

AZ BULUTLU

06:26

İMSAK'A KALAN SÜRE

441 okunma

DİYANET ORDUSUNA ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

ABONE OL
02/04/2020 11:35
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı 90 bin personel var.

Bu personelle ilgili son günlerde çok şey yazılıp çizildi. Diyanet üzerinden toplum yine ayrıştırıldı ve bu gidişle özellikle ‘Siyasallaşmış Diyanet’ mevzuu daha epey zaman tartışılıp durulacak.

Bu yazı bu tartışmanın dışında başka bir noktaya dikkatinizi çekmek üzere yazıldı.

Koronavirüs günlerinde camilerimiz kapatıldı mı? Evet.

90 bin kişilik dev Diyanet ordumuzun aktif çalışan personeli yüzde 20’lere düştü mü? Evet.

Geri kalan personelimiz, iş yapmadan maaş almakla itham ediliyor olmanın psikolojik yükü altında kaldı mı? Muhtemelen.

Koronavirüs salgınına karşı verilen mücadele, seferberlik ruhuyla verilen mücadele mi? Evet

Kurtuluş savaşına girer gibi, hem salgına karşı hem de sonrasında, onun yaratacağı ekonomik ve sosyal tahribata karşı savaş durumundayız? Tabii ki.

O halde bir gerçekliğe dikkatinizi çekmek istiyorum. Koronavirüs sonrasında, salgından bin kat daha tehlikeli olma ihtimali taşıyan süreçte, ön cephede rol alması gereken mücadeleci unsurların içinde neden Diyanet’in deneyimli personeli olmasın.

Biraz daha açayım….

Salgın günlerinde evlerde kalmanın en büyük bedelini, toplum olarak, tarım ürünlerine ihtiyaç duyduğumuz günlerde ödeyeceğiz.

Temel gıda ürünlerinin, hububatın, baklagilin, meyvenin ve özellikle sebzenin, pazar tezgahlarında ya da market raflarında görülmeyeceği günler pek yakın; Eğer tedbir alınmazsa…

Nisan ayı tüm ülkede temel tarım ürünlerinin ekim dönemi ve kimi turfanda ürününün de hasat dönemi.

Peki biz bu ay tarım alanlarımızı ekemezsek 3 ay sonra açlık oyunlarını oynamayacak mıyız. Gıda simsarlarına ve karaborsa tacirlerine verecek paramız olsa bile, olmayan gıdayı nerden temin edip çocuklarımıza yedireceğiz.

‘Paramız var ithal edelim’ desek bile her ülkede benzer sorunlar olacağı için herkes kapıyı bir diğerine kapatmayacak mı.

O halde geriye tek bir şey kalıyor; Tarım alanlarımızda üretimi aksatmadan devam ettirmek.

İşte Diyanet’in vefakâr personeline bu noktada hayati bir vazife düşüyor.

Din görevlilerimiz, tarım alanlarında üretimin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi, hijyen koşullarının maksimuma çıkartılması, tarım işçilerinin bölgeler arasında yapacağı seyahatleri en yüksek tedbir olanakları ile sağlaması, mevsimlik işçilerin nakliye ve barınma koşullarını dönemin karantina tedbirlerine uyum içinde yürütülmesi işlerini üstlenebilir.

Seferberlik ruhuyla hareket edilen bu dönemde din işleri görevlilerimizin bu işi canı yürekten yapacaklarına inanıyorum.

Bu durumda hem kendilerini âtıl kalmış olmanın kötü psikolojisinden kurtarmış olurlar, hem de insan ilişkilerinde geliştirmiş oldukları bilgi ve birikimleriyle bu süreci en düzgün şekliyle hayata geçirirler.

Muhtemel bir yokluk döneminden tüm ülkeyi kurtarmış olma gayretine verdikleri onurlu desteği,  kendilerinin bu işin sonunda yaşayacakları manevi hazzı ve bir adım ötede kazanacakları sevabı hiç yazmıyorum bile.

Diyanet’in ordusunun bu cephe savaşında Çanakkale direniş ruhuyla hareket edeceğine, 15 Temmuz sonrasında gösterdiği özverili çabayı bu dönemde de göstereceğine inancım tam.

Diyanet’in on binlerce personeli, ismini tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırabilir. Yeter ki bu görev kendilerine verilsin.

 

 

 

 

 

 

 

.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ