Akçakoca’da Çınar caddesi üzerinde bir banka oturup denizden gelen poyraz rüzgârının boynunuzdan içeriye giren ılık esintisini hissetmenizi sağlayan şeyin, çok özel bir durum olduğunun ve sizi çok ayrıcalıklı kıldığının farkında olsaydınız ne yapardınız?..
Gezegenin büyük bölümünde yaşayanların sahip olamadıkları bir özel ânı yaşıyor olmanın hazzına varmak sizi ne denli ‘özel’ kılardı?..
Eğer, sahip olduğunuz şeyin farkında iseniz, kesinlikle yeryüzünün cennet bir köşesinde olduğunuzu bilir ve muhtemelen güne, size bu imkânı sunan yaratıcıya dua ederek başlardınız. Fakat bir şartla; eğer sahip olduğunuz ayrıcalığınızın ‘farkında’ olsaydınız…
Akçakoca; havasıyla, denizi ve ormanıyla dünyada saklı bir cennet fakat burada yaşayanlar ve burada tatil yapmayı tercih edenler maalesef bu cennete ihanet etmekteler.
Gözlerin alabildiği enginlikteki deniz manzarasını seyrederken, yediği kuru yemişin kabuğunu, içtiği içeceğin kutusunu etrafa atmak ne türden bir aymazlıkla açıklanabilir.
Sigara paketleri, izmaritler, ambalaj atıkları, çimenler üzerinde uşuşan poşetler… Bunları sadece aymazlıkla açıklayamayız. Bu cahillik ya da görgü eksikliği değil, bu başka bir şey; Düpedüz Akçakoca düşmanlığı.
Aksi halde, bu modern çağda, bu denli gelişmiş iletişim çağında, çevreye ve doğaya bu denli duyarsız olmak başka bir nedene bağlanamaz.
Akçakoca’ya; bu şirin cennet parçasına ve onun sahip olduğu hayranlık uyandırıcı güzelliklere düşmanlık besleyenler var. Yazık ki ne yazık…




.
1
AKÇAKOCA’NIN KADERİNİ TEK BİR ALANA HAPSETMEK DOĞRU DEĞİL
12629 kez okundu
2
PANDUL YİNE FARKINI GÖSTERDİ
11137 kez okundu
3
Akçakoca İtfaiyesi ekipleri danayı kurtarmak için zamanla yarıştı
6965 kez okundu
4
Eski cezaevi kavşağında kaza: Yaralılar var!..
6647 kez okundu
5
Görev adamı Naim Top’a CHP il yönetiminde yer alması için ısrar var
6629 kez okundu