21 Kasım 2024 Perşembe
Fındık ihracatının önde gelen firmalarından Olam Progıda’nın Sakarya’da her yıl düzenlediği “Tedarikçi Toplantısında”, Sürdürülebilir Fındık üretimine destek veren tedarikçileri ile buluştu.
Olam Progıda’nın Sürdürülebilirlik Programı kapsamında sosyal ve zirai konularda bilgiler içeren toplantının bu sene ki konusu fındıkta ciddi verim kaybı ve kalite düşüklüğüne sebep olan yeşil kokarca (Palemona prasina) ve Amerikan Beyaz Kelebeği (Hyphantria Cunea) ile mücadele oldu.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Olam Progıda Kocaali Bölge Müdürü Erkan Güldiken, davetlilerin yeni yıllarını kutlayarak konuşmasına başladı.
Güldiken, “Bu akşam daha önceden çalıştığımız ve yeni çalışmaya başladığımız fındık tüccarlarımızla birbirimizi daha yakından tanıyacak; 2018’in değerlendirmesini yaparak 2019 için görüş alışverişinde bulunacağız” dedi.
Fındığın ülkemizde önemli bir yere sahip olduğunu, fındıkta kalitenin önemli olduğunu ifade eden Güldiken, geçen yıl etkili olan külleme hastalığına ilave olarak bu yıl da “Yeşil Kokarca” ve “Amerikan Beyaz Kelebeğinin” fındıkta dikkat edilmesi gereken hastalık ve zararlıların başında geldiğini belirtti.
Toplantının devamında ise Olam Progıda Sürdürülebilirlik Müdürü Burcu Türkay 2018 yılında Sürdürülebilirlik Programı’nda gerçekleştirilen projeleri katılımcılara anlattı.
“Avrupa’da çikolata ve şekerleme üreten gıda devleri bizden alıkları fındığın nereden geldiğini merak ediyorlar, fındığın hangi bahçelerde, hangi koşullarda üretildiğini öğrenmek istiyor” açıklamasını yapan Türkay, ”Uluslararası standartlara uygun, gıda güvencesi ve yüksek kalite ile üretilmiş fındığı tercih ediyorlar. Biz de Olam Progıda olarak uluslararası standartlar çerçevesinde ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda fındığın verimini ve kalitesini artırmak için hem sosyal hem de zirai programlar yürütüyoruz” dedi.
Katılımcılara izlenebilirlik konusundan bahseden Türkay, 2018 yılında % 98 izlenebilirlik oranı ile Sürdürülebilirlik programını yürüttüklerini, üreticilere İyi Tarım Uygulamaları kapsamında temin edilen kimyasal ilaç dolapları, kimyasal atık konteynerları, kimyasal ilaç hazırlama yerleri gibi uygulamalardan bahsetti.
Türkay, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bu yıl Türkiye’de fındık tarımında bir ilki gerçekleştirerek Batı Karadeniz Bölgesi’nde 49, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 3 olmak üzere toplamda 52 Mevsimlik Tarım İşi Sözleşmesi’nin imzalanmasına öncülük ettik. Böylelikle hem üreticilerimizin hem de mevsimlik gezici tarım işçilerinin haklarını güvence altına almalarına yardımcı olmanın yanı sıra, kayıtlı işçi çalıştıran tarım iş aracılarını da sürece dahil ettik.”
Mevsimlik tarım işçiliğinde kayıtlı çalışmanın öneminin altını çizdi
Burcu Türkay, öte yandan işçilerin yaşam koşullarını iyileştirmek ve çocuk işçiliğinin önüne geçmek amacıyla 2018 yılında 7000 üretici ve işçiye kişisel koruyucu ekipman kitlerinin dağıtıldığını, 2017-2018 yıllarında 7 işçi evini yenilediklerini, 3 merkezde yaz okulu açtıklarını söyledi.
Daha sonra kürsüye davet edilen Ziraat Mühendisi Engin Öztürk ise bu yılın teması olan Yeşil kokarca ve Amerikan beyaz kelebeğinden bahsetti. Bu zararlılarla ilgili olarak katılımcılara değerli bilgiler verdi.
Ülkemizde yaklaşık 700 bin hektar fındık arazisi olduğu ve bu arazilerin yaklaşık 500-700 ton arasında rekoltesi olduğunu söyleyen Öztürk, rekolte arasındaki bu 200 bin tonluk açıklığın istenilen bir durum olmadığını ve bu durumun grafiksel düzeyde inişli çıkışlı bir durum olduğunu; iklim değişiklikleri, hastalık ve zararlıların sebep olduğu sorunlar, yanlış ilaçlama sorunları ve yetersiz işgücüne bağlı olduğunu dile getirdi.
Amerikan Beyaz Kelebeği zararlısı ile konuşmasına devam eden Öztürk, öncelikle zararlının fizyolojik özelliklerinden ve fındık üzerinde yapmış olduğu zararından bahsetti.
Toplantının kapanış konuşmasını Olam Progıda Ülke Müdürü Ufuk Özongun yaptı. Özongun, Olam şirketinin 66 ülkede 210 fabrikasının bulunduğunu ve çok önemli bir tarım şirketi olduğunu, Türkiye’de fındık ürünün yanı sıra Samsun’daki Susam fabrikasından ve tahin üretiminden, ayrıca süt tozu ve pamuk ihracatı yapıldığından bahsetti.
Ülkedeki fındık veriminin düşmekte olduğunu, yaklaşık 705 bin hektar araziden 500-600 bin ton ürün çıktığını belirten Özongun, Türkiye’nin 20 yıl öncesinde dünya fındık üretiminin yaklaşık % 80’inde pay sahibi iken, şu an % 60 civarında olduğunu ve gelecekte bu oranın daha da düşebileceğinden bahsetti.
Özongun, aynı zamanda dünyada fındık yetiştirilen alanların da çoğaldığını belirterek, değişen ve gelişen dünya düzeninde fındık müşterisinin de istek ve beklentilerinin değiştiğini; değişen fındık piyasası, şirketler ve şirket yapıları ve müşteri isteklerine dikkat çekti.
Özongun, “Fındık üreticisi tüm yıl köylerde değil, dolasıyla üretimin azalıyor. Fındığın iyi gitmesi için iklimin çok önem arz ediyor. İklimin 2019 yılında iyi gitmesi halinde rekolte iyi seviyede olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Özongun, konuşmasının sonunda sürdürülebilirlik çalışmalarında Olam Progıda’ya destek veren tüccarlara teşekkür etti.
Toplantının sonlarına doğru Sürdürülebilirlik kapsamında zirai ve sosyal projelerde yapmış oldukları çalışmalar ve destekleri sebebiyle Sürdürülebilirlik programında bulunan tedarikçilere plaket takdimi yapıldı.
Toplantı, toplu fotoğraf çekimi ve akşam yemeği ile sona erdi.