21 Kasım 2024 Perşembe
Fındık fiyatı konusunda Öncü Haber’e özel açıklamalarda bulunan AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır, “Fiyat geçen seneki rakamdan aşağıya düşmez. Destekle birlikte fındık fiyatının 14-15 liranın altına düşmeyeceği kanısındayım.” dedi.
Ayrıca talebe göre ürünün piyasaya sürülmesi gerektiğine işaret eden Çakır, bu işe aracılık edecek mercinin devlet değil, birlikler olduğunu vurguladı.
Düzce’de önemli bir geçim kaynağı olan fındıkta hasat için bahçelere girmeye hazırlanan üreticiler, maliyet ve emek göz önüne alındığında fiyatın 15 TL’nin altına düşmemesini istiyor.
Serbest piyasa koşullarına bırakıldığında fındık fiyatının bekleneni çok altında kaldığına dikkat çeken fındık yetiştiricileri, dört gözle rekolte tahmini ve ardından şekillenecek fiyata kilitlenmiş durumda…
Bu süreçte fındıkla ilgili hem mecliste çalışmalar yapan hem de Karadeniz vekilleri ile sık sık istişarelerde bulunan AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır’dan değerlendirmeler aldı.
“Bizim üzerimizden algı oluşturmaya çalıştılar”
Milletvekili Çakır, söze özellikle muhalefet cephesinden gelen “AK Partili vekiller fındık konusunda duyarsız!” eleştirilerine yanıt vererek başladı. Çakır, şu ifadeleri kullandı:
“Bu tür açıklamaları maalesef, tırnak içinde söylüyorum, yerinden kalkan aklına gelen yapıyor. Bunları doğru bulanlardan değilim. Mesajın nereye gittiğini tahmin ediyorsunuz. En azından bizi ve Öncü TV izleyenleri bu serzenişin nereye gittiğini biliyor. Ancak şunu söyleyebilirim. Karadeniz milletvekilleri, tüm illerin partili, partisiz tüm milletvekilleri bu iş ile doğrudan ilgili. Bu ilgi bu işi nereye getirir? Geçen yıl da aynısı oldu. Kamuoyunda bir takım arkadaşlarımız, ‘maalesef’ kelimesini de bilerek buraya koyuyorum. “AK Parti milletvekilleri fındıkla alakalı gayret sarf etmedi” ya da “Destek vermedi” gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bunda kısmen başarılı da oldular. Ama bu doğru değildi. Şimdi yine aynı şeyi yapıyoruz. Geçen sene desteğin fiyatın üzerine koyulmasını sağlayan Tarım Bakanı ile bizzat görüşen, bölge milletvekilleri ve Düzce milletvekilleri olarak ben ve Ayşe Keşir hanımefendi ile birlikte bunu mütalaa ettik. Dolaylı olarak da olsa bir destek, en az 2 lira olarak verilmeli. O zaman 12 lira dolaylarındaydı. “2 lira destek olursa, küsuratı ile 15 lira civarına çıkar” dedik. Bu kabul gördü ancak devletin destekleme ile ilgili süreci bu işi geciktirdi. 1 ayı aşkın, 40 günlük gecikme eldeki hemen satılan fındıkları bu fiyat uygulamasından müyesser kılmadı. Bu sebeple ilk satanlar kaybetmiş oldu ve bir serzeniş aldık. Ama yapılmasının sebebi bizim gayretimiz.”
“Devletin taban fiyat verme politikası yok”
Fındıkta devletin fiyat verme politikasının olmadığına dikkati çeken Çakır, bu durumu şöyle özetledi:
“Altını çizerek söylüyorum. Devletin fiyat verme, taban verme politikasından bahsetmiyorum. Devletin taban fiyat verme politikası yok. Bütün ürünler için serbest piyasa geçerli. Ama birlikler vasıtası ile bir takım şeyler olabilir. Doğrudan veya indirekt destekler olabilir. Biz de bunun destekle olacağına karar kıldık. Gördüğünüz gibi de oldu. Fındık fiyatları artı 2 lira ile birlikte piyasada karşılık buldu.”
“Firmanın yabancı olmasının olumsuz bir etkisi yok”
Fındıkta tekelleşme olduğu ve buna bağlı olarak fiyatı yabancı bir firmanın belirlediği tepkilerine de değinen Milletvekili Fahri Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şunu yapmayalım. “Özel sektör alıyor, yabancı geldi-gitti falan.” Fındığın zaten tamamını dışarıya satıyoruz. Bu bir ihraç ürünü. 100 birim fındığın zaten 85 birimini ihracat olarak alıyoruz ve özellikle Avrupa Birliği’ne satıyoruz. Bu fındık zaten bir ihracatçıya verilecek. Dolayısı ile bizim bölgemizde de bu fabrikayı satın alan ve bu ürünü satan kimsenin yabancı olmasının buraya olumsuz bir etkisi yok. Ben zaten fındığın içerisinde doğdum ve büyüdüm. Saçımızı sakalımızı fındığın içerisinde ağarttık.”
“Fiyatın açıklanması tamamen mahsulün çokluğu veya azlığı ile alakalı.” yorumunda bulunan AK Parti Düzce Milletvekili Fahri Çakır, son olarak şunları kaydetti:
“Bu fındığın çıtası 500 bin ton. Artı, eksi yüzde 10 bin 500 bin ton kabuklu, 250 bin ton iç fındık dolayısı ile bunun üzerine çıkarsa ürün, piyasadaki fiyatı düşürecek. Devlet evvelce bu ürünü süspanse ederek yapıyordu ve bu milletin sırtında bir kamburdu. Bunu birlikler vasıtası ile yapmak lazım. Arada fazla ürünü alacaksın ve kenara koyacaksın. Talebe göre ürünü piyasaya süreceksin. Aradaki bu işi yapacak olan devlet değil. Adam ekseniz adam bitecek olan bu topraklara fındık ekilmesi de bir problem olarak duruyor. ‘Niye ektin’ deme hakkında sahip değiliz. ‘Ekilen ürün neden çok oldu’ haşa. ‘Çok daha olsun, bereket olsun’ deriz. Biz ürünü arz ve talep durumuna göre piyasada düzenlemek durumundayız. Fiyatın geçen seneki fiyattan aşağıya düşeceği kanaatini taşıyanlardan asla değilim. Destekle birlikte 14-15 liranın altına düşmeyeceği kanısındayım bu fiyat belirleme gibi anlaşılmasın. Ancak ben geçen seneki alım fiyatının altına düşeceği kanaatini taşıyanlardan değilim.”
Son iki yılın alım fiyatları
Öte yandan 2017’de olduğu gibi 2018 yılında da fındık fiyatlarının düşük seyretmesi üzerine TMO devreye sokularak müdahale alımı yapılmıştı.
TMO, geçtiğimiz yıl kasım ayında 2018 ürünü olan levant kalite fındığın kilosunu 14 TL’den Giresun kalite fındığın kilosunu ise 14.5 TL’den almıştı.
Kayıtlı fındık alımlarında kilo başına 2 TL de destekleme ödemesi yapılırken, üreticinin eline fındığın kilosu için geçen rakam 16-16.5 TL civarındaydı.
2017 yılında ise 10-10.5 TL fiyat ile 143 bin ton fındık alımı gerçekleştirilmişti.