DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BIST 10.643,583,14%
BITCOIN 21602650,13%
Düzce
19°

KAPALI

20:22

AKŞAM'A KALAN SÜRE

TUNCAY TOP

TUNCAY TOP

19 Mayıs 2024 Pazar

Diyanet’ten domuz proteinli aşı açıklaması: ”Caizdir!”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Aşının içinde domuz proteini varsa dinen haram mı?” sorusuna yanıt veren Diyanet İşleri Başkanlığı, “dinen haram olan bir maddenin tedavide kullanılmasının caiz” olduğunu açıkladı.

Koronavirüs vakalarının hızla arttığı bu günlerde son umut aşı çalışmalarında Aşı çalışmaları sonrası şirketler, ürettikleri aşıları piyasaya sürmeye başladı.

Aşının bulunması sonrası ise helal mi haram mı, olmalı mı olmamalı mı tartışmaları da başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’na, son günlerde en çok sorulan soruların başında gelen “Aşıların içinde domuz proteini varsa dinen haram mı?” sorusu cevap buldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, bu soruya yazılı olarak yanıt verdi.

ZARURETLER YASAKLARI MÜBAH KILAR

Diyanet’in yanıtında toplum sağlığı açısından salgın hastalıklara karşı koruyucu olduğu belirtilen aşıların kullanımında sakınca olmadığını açıklanarak, “Esasen herhangi bir hastalığın tedavisinde helal maddelerden elde edilmiş alternatif bir ilaç/aşı bulunmadığı durumlarda; İslam âlimlerinin yaygın kanaatine göre, ‘Zaruretler yasakları mubah kılar’ (Mecelle, md. 21) kuralından hareketle, dinen haram kılınmış bir maddenin tedavide kullanılması caizdir. Nitekim günümüz fetva kuruluşları da bu doğrultuda görüş beyan etmişlerdir” denildi.

“DİNEN SAKINCA YOK”

Diyanet açıklamasında ‘konunun uzmanlarınca, salgın hastalıkları önlemek için yapılan aşıların muhtemel yan etkilerinin, aşılanmamaktan doğacak sakıncalara nispetle daha az olduğu ifade edildiği’ kaydedilerek, “Netice olarak kişilerin bağışıklık kazanmasına veya iyileşmesine vesile olacağı tıbben tespit edilen ve alanında uzman hekimlerce tavsiye edilen aşıların içeriğinde dinen yasaklanmış bir madde olsa bile -meşru bir alternatifi olmadığı müddetçe- yaptırılmasında dinen bir sakınca yoktur” değerlendirmesinde bulunuldu.

 

 

 

 

 

 

.