DOLAR 42,4710 0.11%
EURO 49,1737 0.07%
ALTIN 5.682,190,84
BIST 10.935,340,72%
BITCOIN 37056770,56%
Düzce
15°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

TUNCAY TOP

TUNCAY TOP

26 Kasım 2025 Çarşamba

Akçakoca’da Bugün vefat Edenler… 26 Kasım 2025 Çarşamba

Akçakoca’da Bugün vefat Edenler… 26 Kasım 2025 Çarşamba
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Osmaniye mahallesinden merhum Osman Yılmaz’ın oğlu; Mehmet Yılmaz, merhum Ali Yılmaz, Ayla Yılmaz, Ayşegül Bilgin ve Osman Yılmaz’ın babaları Kazım Yılmaz vefat etmiştir.

Cenazesi bugün ikindi namazını müteakip Merkez camiinde namazı kılındıktan sonra Osmaniye mezarlığına defnedilecektir.

Allah rahmet eylesin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.

Devamını Oku

Gençlere 250 Bin Lira Evlilik Kredisi

Gençlere 250 Bin Lira Evlilik Kredisi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

‘Sosyal Panorama 2025: Türkiye’de Değişen Nüfus ve Ailenin İlerlemesi’ başlıklı kitap lansmanı ve sempozyumunda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gençlerin evliliklerini ekonomik nedenlerle ertelememesi için yeni destek paketlerinin devreye alındığını açıkladı.

Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen program kapsamında finansal desteklerin artırıldığını belirterek Ocak ayından itibaren 18-25 yaş aralığındaki gençlere sağlanan evlilik desteğinin 250 bin TL’ye çıkarıldığını duyurdu. 26-29 yaş arasındaki gençler için ise destek tutarı 200 bin TL olacak.

Gençlere yalnızca nakdi yardım yapılmadığını vurgulayan Yılmaz, özel sektör sponsorlarının da programa dahil edildiğini söyledi. Bu kapsamda ev eşyası başta olmak üzere çeşitli alanlarda indirimler ve ek destekler sağlanacak.

20-25 yaş arasındaki evlilik oranlarının nüfus politikaları açısından kritik olduğuna dikkat çeken Yılmaz, bu yaş grubuna verilen desteğin daha yüksek belirlenmesinin nedenini şöyle açıkladı:

“Bu 20-25 yaş arası evliliği artırmadan nüfus meselesini çözmemiz zor görünüyor. Bu nedenle destek miktarını diğer yaş grubuna göre daha yüksek tuttuk.”

Yılmaz, oluşturulan mekanizmalarla evliliği ekonomik sebeplerle erteleyen gençlerin önündeki engelleri kaldırmayı hedeflediklerini ifade etti.

 

 

 

 

 

 

.

Devamını Oku

İmar planı değişikliği ile değeri artan taşınmazdan ‘değer artış payı’ alınacak

İmar planı değişikliği ile değeri artan taşınmazdan ‘değer artış payı’ alınacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İmar planı değişikliği ile değeri artan taşınmazdan ‘değer artış payı’ alınacak.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, imar planı değişikliği sonucu taşınmazların değer kazanmasından doğan kazancın bir bölümünün kamuya aktarılmasını öngören ‘İmar Planı Değişikliğine Dair Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği’ni yayımladı. Yapılan değişiklikle, plan değişikliği sonucu değeri artan taşınmazdan ‘değer artış payı’ alınması zorunlu hale getirildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan; imar planı değişiklikleriyle taşınmazların değer kazanması durumunda ortaya çıkan kazancın yüzde 90’ının kamuya aktarılmasını öngören ‘İmar Planı Değişikliğine Dair Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği’ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; daha önce Resmi Gazete’de yayımlanan 7534 sayılı Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılan değişiklikle, plan değişikliği sonucu değeri artan taşınmazdan ‘değer artış payı’ alınması zorunlu hale getirildi. Yeni düzenlemeyle, şehirlerin plansız büyümesinin ve keyfi imar değişikliklerinin önüne geçilmesi hedeflenirken, oluşan değerin yüzde 90’ının kamuya aktarılması sağlanacak.

DEĞER ARTIŞ PAYINI PEŞİN ÖDEYENE YÜZDE 10 İNDİRİM

Değer artış payı sadece arsadaki değer artışına yönelik olacak. Öte yandan vatandaşlara ödeme kolaylığı da sunulacak. Değer artış payını peşin ödemek isteyenler için yüzde 10 indirim uygulanırken, isteyen mülk sahipleri taksitle ödeme yapabilecek. Yeni düzenleme kapsamında ayrıca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ek-1 maddesi kapsamındaki; özel mülkiyette olup daha önce resmi kurum, idari tesis, okul, sağlık tesisi gibi kamu hizmet alanı olarak planlanan ancak kamulaştırılamayan taşınmazlar için de çözüm üretildi.

Eğer kamu kurumları bu alanlara artık ihtiyaç duymuyorsa ve ilgili idare de onay verirse, bu alanlarda plan değişikliği yapılabilecek. Böylece mülkiyet üzerindeki kısıtlamalar kaldırılarak, vatandaş mağduriyetinin önüne geçilecek. Kamu ile mülk sahipleri arasındaki hukuki anlaşmazlıkların dava sürecine taşınmadan çözülebilmesi sağlanacak.

 

 

 

 

 

 

 

.

Devamını Oku

Akçakoca’da Bugün Vefat Edenler… 23 Kasım 2025 Pazar

Akçakoca’da Bugün Vefat Edenler… 23 Kasım 2025 Pazar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kınık Köyü’nden, Mehmet kızı, Mustafa Kendir’in eşi, Nermin Kendir’in annesi, Zekeriya, Zekiye ve Zeki’nin anneleri

Mînîriye Kendir vefat etmiştir.

Merhumenin cenazesi bugün öğle namazına müteakip Kınık Köyü Mezarlığında defnedilecektir.
Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
.

Devamını Oku

FİSKOBİRLİK NEDEN BAŞARAMADI, AFİKO BAŞARABİLİR Mİ?-1-

FİSKOBİRLİK NEDEN BAŞARAMADI, AFİKO BAŞARABİLİR Mİ?-1-
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin fındık politikası, uzun süredir aynı sorunun etrafında dönüyor: “Üreticiyi gerçekten koruyacak, piyasayı dengeleyebilecek bir kooperatif modeli mümkün mü?”

Akçakoca’da kurulan AFİKO bu soruya verilmiş en güncel cevaptır.

Ancak bu yeni arayışı doğru okuyabilmek için önce eski tecrübeyi, yani FİSKOBİRLİK’in neden başarısız olduğunu soğukkanlı bir analizle görmek gerekir. Çünkü bugün ne yapılırsa başarıya götürür, ne yapılırsa başarısızlığı garantiler… Hepsinin cevabı FİSKOBİRLİK’in hikâyesinde saklıdır.

FİSKOBİRLİK NEDEN BAŞARAMADI?

Fındık üreticisinin bir zamanlar tek dayanağı olan FİSKOBİRLİK, bugün piyasada neredeyse hiçbir etkisi olmayan, tarihi bir kalıntıya dönüşmüş durumda. Bu dönüşüm, tesadüf değildir.

1) Siyasetin Göbeğinde Kalmış Bir Kooperatif

FKB’nin (Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği) en büyük kırılması burada yaşandı. Yönetimler değiştikçe fiyat stratejileri değişti, üretici politikaları siyasi gündemlere göre belirlendi. Birlik, kendi kendini yöneten ticari bir yapı olamadı, resmi bir memuriyet mekanizmasına dönüştü.

Bağımsız olmayan kooperatif, maalesef piyasanın aktif oyuncusu da olamadı.

2) Üretici, Sattığı Fındığın Parasını Alamayınca…

Üretici, binbir emekle topladığı fındığını FKB’ye tesli etti ama zamanla fındık bedellerinin ödeme süreleri uzadı ve son olarak da durdu.

FKB’nin zincir marketlerinden olan Fiskomar aracılığıyla, alacaklı üreticiye para yerine market ürünü satılarak mahsuplaşmaya gidildi ama bu sistem de üretenlerin FKB’den tamamen kopmasına engel olamadı. Zamanla güven kaybolunca üretici de kooperatife değil, tüccara yöneldi.

3) Ürün Alacak Para Bulamayan Bir Birlik

FİSKOBİRLİK son döneminde mali bir çıkmazın içindeydi. Ürünü almak için Devlet hazinesini kullanan fakat ürünü satamadığından depolarda adeta kaderine terk eden FKB, giderek devletin sırtında bir kambura dönüştü.

Her sene milyarlarca dolarlık hazine gideri oluşturunca çare olarak TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi) devreye sokuldu ama bu çaba da hazineye külfet getirmekten öteye geçmedi.

Ürünü alıp depolamaktan başka fonksiyonu olmayan bir yapı, piyasada fiyat belirleyemez. Nitekim fındık alanında TMO’nun kaderi de FKB’den farklı olmadı.

4) Depolama, Randıman ve Lisanslı Depo Eksikliği

Dünyada tarım piyasasını kontrol eden tüm kooperatiflerin ortak özelliği:

* Modern depo

* Analiz laboratuvarı

* Elekronik ürün senedi (ELÜS) sistemidir.

FKB’de bunların hiçbirinin karşılığı yoktu. Depolanan fındık fire verdi, yağlandı, çürüdü, küflendi, kalitesi düştü.

5) Mamul Ürün Üretemeyen Bir Birlik

FKB’nin “Çiğ fındık” ile dünya devi Ferrero’ya karşı rekabet etmesi mümkün değildi. Ferrero dışında alternatif alıcılar bulmak gerekliydi fakat, FKB’nin profesyonel olmayan birlik yöneticileri eliyle bu pazar arayışları netice vermedi.

FKB’nin doğrudan ve dolaylı olarak mamul hatları (çikolata, krema, ezme, fındık yağı)  kurulumu çabaları oldu ama güçlü pazarlama ağı oluşturulamadı. Güçlü marka oluşturulamadı. Diğer zincir marketlerle iç tüketimi artıracak işbirlikleri ve ürün satış bağlantıları kurulamadı.

FİSKOBİRLİK çiğ ürün satmanın dışına yüksek oranda çıkamadığı için, katma değer üretemedi.

6) Ferrero Tekelinin Finansal Baskısı

Ferrero’nun gücü, sadece marka büyüklüğünden gelmiyordu; Sonsuz finansman, dev tedarik zinciri, sabit alım garantisi, özellikle fındık kreması markasında global pazar kontrolü, tekelci firmanın elini güçlendiren etmenlerdi.

FKB ise tam tersine, parasız, siyasete bağlı, pazarsız bir yapıydı.

Bu denklemde kim kazanır belliydi.

Sonuç olarak, FİSKOBİRLİK başarısız oldu, etkisizleşti. Kendi ayakları üzerinde durması için gerekli ekonomik ve kurumsal zemin de sağlanmayınca zaman içinde kaderine terk edildi.

Peki bu günün koşullarında yeni kurulan kooperatif Afiko başarılı olabilir mi?… Bu da bir sonraki yazının konusu olsun.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.

Devamını Oku