DOLAR 35,2607 0.04%
EURO 36,8303 0.29%
ALTIN 2.975,540,43
BIST 10.011,250,96%
BITCOIN 3360573-2,84%
Düzce
13°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

290 okunma

”AT ÖLÜR KALIR SEMERİ, İNSAN ÖLÜR KALIR ESERİ”

ABONE OL
10/04/2019 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2019 yerel yönetimler seçimlerini iyisi ile kötüsü ile geride bıraktık. Kaybedenleri de kazananları da kalemimiz elverdikçe bu sütunlarda çokça yazacağız. 

Seçim sonrası gündemi takip edenlerin ortak kanaatinin seçimlerin bitmesine rağmen siyasetin bitmediği yönünde olduğu bir gerçek.

Özellikle yandaş çevrelerin kazanan adaya yaranma sevdasının, bu zorlama siyaset sürecinin bir süre daha uzamasına yol açacağı, kullanılan kötü dile yeniden ve yeniden üretilmeye çalışılacak yalanların eşlik edeceği ortak bir kanaat olarak orta yerde durmakta.

Üzülerek takip ediyoruz. Akçakoca adına üzülerek…

Seçimlerden önce eski belediye başkanı Cüneyt Yemenici’nin yönetme tarzını eleştirmek,  belediyenin mali durumunu hem de siyaset üretmek uğruna bazen verileri çarpıtarak da olsa hedef tahtası haline getirmek saygı duymasam bile hayatın doğal akışı içinde normal karşıladığım şeylerdi.

Ama üzücü olanın bu tavırların seçimden sonra da devam ettirilmeye çalışılması ve mevcut belediye başkanının yandaşı olan kişiler ve havuz medyası tarafından sürekli olarak gündemde tutulmaya gayret edilmesi.

Bence bu aşırı yaklaşımlar herkesten önce Cumhur İttifakı’nın ortağı olarak anılan çiçeği burnunda MHP’li belediye başkanı Okan Yanmaz’a zarar veriyor.

Yandaşlar ve muhtemelen Yanmaz’a yönelik çeşitli beklenti içerisinde olan bu çevreler yaptıklarından  zevk alıyor olabilirler. El ele vererek oluşturdukları Collesium’da halef – selef  belediye başkanlarını birbirine düşürmek kendilerine yüklenen vazifeyi yerine getirmek amacı taşıyor olabilir. Fakat orta vadede bu kışkırtıcı tavırlardan en fazla zararı Okan Yanmaz görecektir.

Bakınız, Düzce milletvekili Ümit Yılmaz’ın seçimlerin ertesinde muhalefet bloku için kullandığı ”zilletle çalışmayız” mealindeki ifadeleri Düzce ve ilçelerinde nasıl bir tepkiyle karşılandı.

Düzce ve ilçelerinde yaşayan yurttaşları bölen bir ifade, yine Düzce’nin şu ya da bu partilisi ayırdı olmaksızın nasıl yere çalındı. Ümit Yılmaz bu ayıplı açıklaması karşısında çıkıp bir özür dilemedi ama günlerce sessizliğe bürünmesi bile halkın verdiği mesajı anladığını gösterdi bize.

Bu halkın birlik ve beraberlik olgusuna halel getirecek söze ve davranışa prim vermediğini, aksi yönde hareket edene cezayı anında verdiğini hep yazdım, yine yazıyorum.

Şimdi Akçakoca’da seçimler bitmiş. Kazanan kaybeden belli olmuş. Bu durumda özellikle Cumhur’un ortakları arasında yaratılmaya çalışılan düşmanca siyaset, sadece vatandaşların ve ilgili basının tepkisini çekmekle kalmaz; aynı zamanda her iki partinin Genel Merkez yönetimleri tarafından da ”yanlış olan tarafa” müeyyide uygulamasını haklı çıkartır.

Erdoğan ve Bahçeli’nin bugüne değin yürüttükleri İttifak çabasının önemini kavramayanlar, şu kutlama günlerinde düşmanlık hukukuna göre hareket edebilirler ama bu iş uzatılırsa emin olun bu işin tek zararlısı Okan Yanmaz olur.

Çünkü 5 yıl boyunca yaptıkları ayan beyan ortada olan Cüneyt Yemenici’ye yönelik her kirli ifade, maksadını aşan bir boyut kazanır, her bir yalan ve çarpıtma içeren paylaşım, giderek hakaret ve küfürleri içeren bir saldırıya dönüşürse, bilinmelidir ki bu iş karşısında hesap vermesi gerekenlerden çarçabuk hesap alınır.

Bir belediye başkanını iftira ve kara çalmalarla mağdur etmeye çalışan her bir ölümlü bunun hukuki sonuçlarına da katlanmayı göze almalıdır. Sonuçlar kime karşı mı?.. Erdoğan – Bahçeli ikilisinin oluşturmaya çalıştıkları duygudaşlığa karşı.

Okan Yanmaz da eleştirilerden muaf olmayacak elbette. Seçilmiş her bir yöneticinin ortak kaderidir bu. Yanmaz’la ilgili de çokça eleştiri yapılacak ve halkın belediyede olup biteni daha yakından görüp anlaması mutlaka sağlanacak. Fakat bunu yaparken bile eleştirinin dozuna, kullanılan üslubun mağduriyet oluşturmamasına dikkat edilmek koşuluyla. 

Tüm başkan adayları kendilerini anlattılar, dinledik. Hep birlikte yarıştılar fakat biri kazandı. Bu kadar… Bundan ötesi ancak edep, haya ve vicdan ölçülerinde eleştiri yapmakla olur. Seçim döneminin kirli dilinde ısrarcılık yeni belediye başkanına bir şey kazandırmaz. Aynı bumerang dönüp dolaşıp kendisini vurur.

”Yok arkadaş, biz ittifak – mittifak tanımayız, elimize fırsat geçti, adam da seçimi kaybetti. Fırsat varken iyice dövelim” şeklinde bir düşünce hasılsa eğer, şunun bilinmesinde fayda var; O adam Reis’in adayı, kimseye yedirmez.  

Yazımı Dos Passos’un bir sözüyle bitirmek istiyorum:

”Bir insanın eseri sözünü gölgede bırakacak güzellikte ise, o mükemmel insan olur. Eğer sözü eserini gölgede bırakacak derecede ise o ancak bir gevezedir.”


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ