Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) Akçakoca Şubesi, sendikanın çeyrek asırlık tarihini anlatan bir basın açıklaması ile 25’inci yıl kutlaması yaptı.
Saat 15.30’da sendika binasında yapılan basın açıklamasını Şube Başkanı Erol Karadaş okudu.
Karadaş, “23 Ocak 1995’te Eğit-Sen ve Eğitim-İş’in birleşmesiyle kurulan eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü Eğitim Sen 25. mücadele yılını kutluyor.” dedi.
25’inci kuruluş yılı açıklamasında, “Bugüne kadar maruz kaldığımız baskı, tehdit, yasak ve engellemelere rağmen aydınlık yarınlara doğru yürüyüşümüzü onurla, dirençle, umutla ve kararlılıkla sürdürüyoruz.” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kökleri 1908’e kadar giden eğitim ve bilim emekçilerinin 112 yıllık mücadele geleneği ve tarihi, aynı zamanda insanca bir yaşam ve demokratik bir Türkiye için yürütülen mücadelenin tarihidir. Eğitim ve bilim emekçilerinin 112 yıllık onurlu yürüyüşünde Encümen-İ Muallimin, TÖDMF (Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu) Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS), İLKSEN, Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER), Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES) sürecinden aldığı geleneğin izlerini görmek mümkündür.
Eğitim Sen öylesine güçlü bir geleneğe sahiptir ki, mücadele tarihi içinde isimler ve yüzler değişse de savunulan ilke ve değerler hiçbir zaman değişmemiştir. Aradan yıllar geçse de iş yerlerinde, alanlarda, meydanlarda, yaşamın her alanında dayanışmayı, mücadeleyi ve umudu büyütmeye çalıştık. Çocuklarımıza ve öğrencilerimize verdiğimiz sözden asla vazgeçmedik, onlara onurlu bir gelecek bırakmanın sorumluluğunu her zaman hissettik.
Eğitim Sen, eğitimde ve toplumsal yaşamın her alanında oluşturulmak istenen karanlığı, fiili ve meşru mücadelesi sonucunda yırtarak, umudu örgütlemiş, eğitim ve bilim emekçilerinin sesi, taleplerinin takipçisi olmuş, mücadeleci kimliğinden ödün vermeden çeyrek asrı geride bırakmıştır.
Eğitim Sen, tüm kararlılığıyla “Toplumun bütün bireylerinin temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda, herkesin kendi anadilinde, cins ayrımcı olmayan, eşit, demokratik, laik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim görmesini savunur”.
Eğitim Sen, geçtiğimiz 25 yılda sadece sendikal hakların değil, aynı zamanda emek, demokrasi ve barış mücadelesinin öznesi olmuş, her türlü antidemokratik uygulamanın, baskıların ve her türlü ayrımcılığın karşısında yer almıştır.
Emek, barış ve demokrasi mücadelesinin bir bütün olduğu ve birbirinden ayrı değerlendirilemeyeceği açıktır. Bu nedenle Eğitim Sen her zaman aydınlığın, eşitliğin, emeğin, demokrasinin, adaletin ve barışın savunucusu ve sesi olmuştur.
Eğitim Sen’in mücadelesi aynı zamanda, düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması, farklı kimlik ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği ve kamusal alanda kendisini temsil edebildiği gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye yaratılması mücadelesidir.
Eğitim Sen, geçmişten bugüne taşıdığı değerlerle, eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü olmayı sürdürecektir.
Yaşasın Eğitim ve Bilim Emekçilerinin Örgütlü Mücadelesi!
Yaşasın Eğitim Sen!
Yaşasın KESK!”