Akçakoca CHP’de son dönemde tuhaf bir tablo var. CHP’nin seçilmiş belediye başkanı olan Fikret Albayrak’a karşı CHP ilçe başkanı Tuğrul Abanoz’un düşmanca tutumları, alenen ve dolaylı olarak Albayrak’ı küçük düşürme çabaları artık ayyuka çıkmış durumda.
CHP İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz’un aylardır sergilediği siyasi tavır, ne partisine yakışıyor ne Akçakoca’ya.
Çünkü yaptığı şey siyaset değil; kişisel bir koltuk operasyonu, yalan haber ticareti ve algı mühendisliğidir.
KOLTUK HIRSININ GÖZÜNÜ KÖR ETTİĞİ SİYASET
Tuğrul Abanoz, kendi partisinin seçilmiş belediye başkanını yıpratmak için gösterdiği çabanın onda birini Akçakoca’ya hizmet için gösterseydi, bugün ilçe başka bir yerde olurdu.
Ama mesele hizmet değil. Mesele memleket değil. Mesele “Koltuk benim olmalıydı” hırsı.
2029’da CHP’nin belediye başkan adayı olma hayali, Abanoz’u öyle bir noktaya getirdi ki, artık Albayrak’ın attığı her doğru adım, onun için bir tehdit unsuru hâline geldi.
Bu yüzden saldırıyor. Bu yüzden pervasızlaşıyor. Bu yüzden yalan haberin dozunu her geçen gün artırıyor.
“ALBAYRAK AK PARTİ’YE GEÇECEK” ALGISI: ÇARESİZLİĞİN PROPAGANDASI
Son aylarda Abanoz’un kontrol ettiği medya çevreleri tarafından pompalanan en saçma iddia şu: “Fikret Albayrak AK Parti’ye geçecekmiş.”
Bu iddiayı ortaya atanların tek amacı var, o da Albayrak’ı partide tartışmalı hale getirmek. Çünkü biliyorlar ki Albayrak güçlendikçe, Abanoz’un 2029 hayali tuzla buz oluyor.
Bir ilçe başkanının bu seviyede bir algı operasyonuna tenezzül etmesi, siyasi ahlakın çöktüğünün resmidir.
BELEDİYEDE KORKUNÇ İDDİA: “O KOLTUK BENİM OLMALIYDI”
Abanoz’un yerel seçim sonrası belediye birim amirlerini arayıp azar işittirdiği, Albayrak ile ilgili “Benim hakkım olan koltukta oturuyor” dediği konuşuluyor.
Bu iddialar doğruysa, ortada bir siyasi sorun değil, bir kişilik sorunu var demektir.
Bir ilçe başkanının kendi belediye başkanına karşı sergilediği bu cüreti, CHP’nin ilkeli üyeleri ve parti tabanı kadar, Akçakoca kamuoyu da unutmaz, sindirmez, kabul etmez.
ALBAYRAK ÇALIŞTIKÇA, ABANOZ PANIĞE KAPILIYOR
Fikret Albayrak’ın göreve gelir gelmez ortaya koyduğu performans, Abanoz’un hesaplarını bozan en büyük gerçek.
Akçakoca Belediyesinde bir buçuk yıl içinde gözle görülür ilerlemeler kaydedildi. Borç batağındaki belediye toparlandı. Kaynak üreten bir yönetim modeli kuruldu. Hizmet sahaya yayıldı. Kent yeniden ayağa kalktı. Kaos devri bitti, düzen ve şeffaflık geldi. Düzenli maaş ödemeleri sağlanıyor, kronikleşmiş kamu borçları sıfırlanıyor ve yatırım programları art arda hayata geçiyor.
Bu başarı halkta karşılık buldukça, Abanoz cephesinde panik ve öfke artıyor. Çünkü basit bir denklem var: Albayrak güçlendikçe, Abanoz zayıflıyor.
Ve Abanoz bunun farkında. O yüzden saldırıyor. O yüzden yalan haber ürettiriyor. O yüzden algı operasyonlarına sarılıyor.
Halkın gözüyle baktığınızda tablo çok net: “Başkan çalışıyor, ama bu çalışmalardan muhalefet bloğundan daha çok Tuğrul Abanoz rahatsız oluyor.”
ABANOZ’UN ADAYLIK HAYALİ: GERÇEK DIŞI, TEMELSİZ, HAYALE DAYALI
Abanoz’un 2029 için planladığı adaylık hesapları kâğıt üzerinde bile tutmuyor. Çünkü suç sicili kabarık. Geçmişinde işlediği çeşitli adi suçlar, kadına darp girişimi ve gazeteciye ev baskınları gibi korkunç adli kayıtlar, özel hayat ifşası gibi kirli suçlar ve cezaevine atıllma hikayesi… Tüm bunlar ve diğerleri, yakasında asılı duran bir utanç rozeti gibi dikkat çekiyor.
Parti suçu dosyaları ve yakın geçmişte ilçe başkanlığı görevinden uzaklaştırılması, disiplin soruşturmaları geçirmesi ve son olarak CHP Genel merkezinde bekleyen ihraç dosyası, Abanoz’un bu partideki varlığının sona ermesinin an meselesi olduğunu ortaya koyuyor.
Tuğrul Abanoz’un, her şeyden önce, kendi partisinin belediye başkanını yıpratma çalışmalarının arkasındaki kişi olarak anılması, bırakın samimi CHP’lileri incitmiş olmasını, bir kere parti disiplinine tamamen aykırı bir durum. Tüm bunlara rağmen hâlâ “aday olacağım” hayali kurması ise gerçeklikten ne kadar kopuk olduğunun bir işaretidir.
Bu davranışlar bir siyasi liderde değil, koltuğa takıntılı bir figürde görülür ancak.
BİR GERÇEK VAR: BU TAVRIN SONU YA GÖREVDEN ALMA YA İHRAÇ
Partisinin belediye başkanına karşı yalan haber ürettiren, Akçakoca CHP’yi iç siyasi kavgaya sürükleyen, partide kaos çıkaran bir ilçe başkanının geleceği parlak olamaz. Tüm işaretler aynı yere çıkıyor: Tuğrul Abanoz için süreç ya görevden alınma ya da partiden ihraçla sonuçlanacak. Bu ise Akçakoca’nın yararına değil; Abanoz’un kendi tercihleriyle yol açtığı bir finale doğru sürükleniştir.
AKÇAKOCA YALAN HABER SİYASETİNE TESLİM OLMAZ
Bu kent adamakıllı hizmet istediği için Albayrak’ı tercih etti. Bu kent huzur istediği için; kavga değil, daha çok üretim istediği için Albayrak’a yönetim yetkisi verdi. Ve bu kentin sosyal demokratları, bir oy farkla da olsa Tuğrul Abanoz’a ilçe başkanı olma imkanını verirken, bu yetkiyi seçilmiş belediye başkanına destek olsun diye verdi. Onunla didişsin, ona karşı ayak oyunu içinde olsun, onu yıpratan kirli ağın perde arkasındaki isim olsun diye bu yetki verilmedi Abanoz’a. Ya da kişisel ikballeri yüzünden CHP’ye bu kentte tartışılır bir hale getirsin diye başkan seçilmedi Abanoz.
Fikret Albayrak’ın çalıştıkça güçlenen hizmet siyaseti ile Tuğrul Abanoz’un pervasız hırs siyaseti arasındaki fark artık çok belirgin: Bir tarafta Akçakoca’ya nefes olan bir yönetim, diğer tarafta koltuk sevdasından gözünü karartmış bir ilçe başkanı…
Ve bu farkın farkında olan, her biri kıymetli oylarını vererek Fikret Albayrak’ı belediye başkanlığına oturtan Akçakoca halkı ise şu gerçeği her fırsatta dile getiriyor: “Çalışanın yanında oluruz, yalan haberle siyaset yapanın değil.”
.
News
