Bugün 30 Ağustos…
Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde gelişen, emperyalizme karşı vatanı savunma ve düşmanı ülke topraklarından söküp atmanın sembolü olan direniş ruhunun ete kemiğe büründüğü kutlu zaferin yıldönümü.
Bugün 30 Ağustos…
Kuva-i Milliye direnişinin, vatanın tüm sathına yayıldığı destansı direnişin; düşmanın vatan topraklarından denize döküldüğü son temizlik harekatı olan Büyük Taarruz’un ardından kazanılan Zafer’in yıldönümü.
Vatanın her bir karış toprağında dökülen her bir damla kan ve yitirilen her bir şehidin canı karşılığında, su verilmiş çelik gibi keskinleşen bu zafer, düşman postalları altında kalmaktan kurtarılmış yeni bir vatanı müjdelediği kadar, Anadolu’nun her bir köşesinde, birbirinden dokunaklı hikayelerin anlatıldığı, her toprak damın altından göğe doğru ağıtların yükseldiği, ortak bir acılar dilini de bu ülkeye kazandırdı.
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı.
Bugün özgür vatanımızda, diğer tüm bayramların özgürce yaşanabilmesini sağlayan nihai zaferin bayramı. Yani bayramların en kallavisi, en afilisi ve rütbece omzunda en çok yıldız barındıranı.
Bu bayrama verilen ihtimamın bir göstergesi olmalı ki, bir asra yakındır tüm 30 Ağustos’lar, sabah saatlerinde çelenk törenleri ile başlayıp gün içinde hatırlatma etkinlikleri ile süren, akşam saatlerinde ise meşaleli yürüyüşlerle sahip çıkılan bir bayram olagelmiş.
Bu bayrama Cumhuriyet’in kurucu partisi olan CHP’liler, elleri kanda bile olsalar mutlaka katılma eğilimi gösterirler. Diğer milli bayramlarda olduğu gibi, Türkiye’nin diğer bölgelerindeki bayram merasimlerinde yaşandığı gibi, Akçakoca’daki CHP’liler de bu katılımları mümkün olduğunca yüksek tutmaya, toplumun zaferlerle dolu yakın tarihimize olan duyarlılığını yükseltmeye çalışırlar.
Bu sene Akçakoca’da bunu göremedik maalesef.
Anlaşılan, CHP’nin son ilçe kongresinde yenilgi yaşayan hizip, kazanan grupla yan yana görülmek istemediğinden bayram törenine katılmaktan bile vazgeçti.
Ne yazık!..
İlçe kongresini kaybettikten sonra ortalarda görünmeyen, partili arkadaşlarının cenazelerine bile katılmaktan imtina eden bu hizip, son olarak yedi düvele karşı elde edilmiş zaferin adı olan 30 Ağustos törenine bile katılmayarak kendilerine dönük oluşan kötü intibaı güçlendirmiş oldu.
CHP’de bir kongreyi kaybetmiş olmak, parti içindeki bir seçim yarışını yoldaşlarına karşı kaybetmiş olmak demektir. Bu sadece ve sadece bir bayrak yarışıdır. Bu demokratik yarış hali, sonuçları ne olursa olsun, kimseye partisine küsme hakkı vermez. Bu yarışın sonucu, kimseye, ne partisinin yüklediği sorumluluklardan ne de ulusal bayramlardan kaçma hakkı hiç vermez.
Fikret Albayrak, Azade Ay, Ahmet Kaya, Ömer Başar, Nurol Badanoz, Hamdi Deniz…
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı idi ve gözler tören alanında kendilerini aradı. CHP’nin mevcut ilçe yönetimi kadar, CHP’ye gönül vermiş ve törene katılan insanlar da bu isimleri aradı fakat alanda göremedi.
Belli ki bu isimler, seçim yenilgisi sonrası mevcut ilçe yönetiminin etkinliklerinde yer almayacaklar. Endişe duyulan odur ki bu hizip, CHP’nin Akçakoca belediye başkanlığı yarışındaki adayını desteklemeyebilir ya da seçim çalışmalarında yar almayabilir.
Bu endişelerin giderilmesi için ilçe kongresinde başkanlık seçimini kaybeden hizbin samimiyet testlerini geçmesi lazım. Hele de CHP’nin politikaları ve ideolojisine diğerlerinden daha fazla hakim olduğu düşünülen eski ilçe başkanı Hamdi Deniz’in tutumu çok daha yakından takip edilecek.
Zira Hamdi Deniz, rakibi olan Tuğrul Abanoz’a karşı başkanlık seçimini kaybetmesine rağmen, kürsüye çıkıp kendisini alnından öperek tabana birlik mesajı vermişti.
Bu birliği sağlamak için belli ki en fazla çabayı da yine bilgisi ve birikimine en çok güvenilen Hamdi Deniz verecek.
.
News
