Değerli hemşehrilerim; özellikle turizm işletmecisi esnaflarımızdan gelen serzenişlerden sonra görüşlerimi açıklama gereği hissettim.
Dönemimde turizme çok önem vermiş ve en önemli turizm değerlerimizi ilçemize kazandırmak için çaba sarfetmiş, turizm yatırımcılarına hertürlü desteği vermeyi görev bilmiş birisi olarak; Akçakoca sevdalısı biri olarak, bu açıklamayı yapma gerekliliği hissettim.
İlgili makamların insanımızın can güvenliği konusundaki hassasiyetlerini değerlendirmek ve anlamakla birlikte; son dönemde ilçemiz için alınan, “Denize girmek yasaktır” minvalindeki kararları net bir şekilde ‘doğru’ bulmadığımı ve katılmadığımı ifade etmek isterim. Komşu ilçelerimiz Kocaali, Karasu, Alaplı ve Ereğli’de aynı dönemde bu tarz kararlar alınmazken yalnızca ilimiz ölçeğinde uygulanması esnafımızı ciddi anlamda üzmektedir.
Özellikle yaz aylarında yakın çevremizi ve iki büyük metropolün göz bebeği olan ilçemizi tatil noktasında değerlendireceğini düşündüğümüzde bu tarz kararlar alınırken daha ‘hassas’ davranılması gerektiği düşünüyorum.
Çünkü bu tarz açıklamalar; Turizm bakanlığı yokken, 1952 yılından bu yana gerçek manada dernekleşme ile profesyonel turizme geçiş yapan ilk yerleşim yerleri olan Akçakocamıza ‘dinlenmek’ için dahi gelmek isteyen yerli ya da yabancı turist potansiyelini olumsuz etkileyebilecektir. Karadeniz, her zaman aynı Karadeniz’dir.
Bu tarz, halkımızın güvenliğini ön planda tutacak açıklamalar elbette elzem olabilir lakin karar alınacaksa bile, bunun resmi makamlar tarafından açıklama şeklinde değil , sahillerimizde görev yapan ve sahillerimizin güvenliğini sağlayan cankurtaran ekipler tarafından ‘bayrak’, ‘sahil anonsları’ve ‘flamalar’ eşliğinde yapılmasını daha doğru buluyorum.
Dönemimizde ‘tam teşekküllü’ cankurtaran ekipleri oluşturarak, boğulma vakalarını sıfıra indirmiştik. Biran evvel bu ekipler güçlendirilmeli, jet skili ekip sayımız arttırılmalıdır, drone cankurtaran sistemleri temin edilmeli, sahil güvenlik komunatılığımız ile koordineli şekilde, bu konuda deneyim kazanmış itfaiye birimimiz tarafından yapılması doğru bir karar olacaktır. Geçmiş yıllarda bu ölçekte hiçbir imkan yokken Karadeniz’imiz yine aynı Karadenizdi.
Akçakoca’da yalnızca deniz turizmi yoktur. Havuzlu birçok tesisimiz serinlemek isteyen turistler için eşsiz imkanlar sunmaktadır. Yine tarihi arkeolojik alan, gastronomi, yukarı mahalle, şelale, mağara gibi başkaca birçok turizm alanı bulunmaktadır. Balığın en lezzetli şekilde pişirilip sunulduğu eşsiz ilçemize gelmeyi düşünen turistler resmi açıklamaları okuyup ürküp gelmekten vazgeçebilecektir.
Bu hassas konu ile ilgili olarak esas olan tabii ki Valiliğimiz, Sahil güvenlik komutanlığımız, Kaymakamlığımız ve Belediyemizin koordineli çalışıp, iş birliği ile ne esnafımıza ne de vatandaşımıza her hangi bir olumsuzluk yansıtmadan halkın mutluluğunu tahsis edecek şekilde işbirliği içinde bu konunun üstesinden gelinecek olmasıdır.
.