Cumhuriyet Halk Partisi’inin yaklaşan ilçe kongresi öncesinde, başkanlığa adaylığını açıklayan Melike Gülez, adaylığını basın mensuplarıyla birlikte düzenlediği kahvaltılı bir toplantıda açıkladı.
Eşi Cemil Gülez’le birlikte medya mensuplarıyla kahvaltı yapan Melike Gülez, kahvaltı sonrasında resmi adaylık açıklamasını yaptı.
CHP ilçe örgütünde İki dönem yönetim kurulu üyeliği ve ilçe başkan yardımcılığı görevini üstlenmiş olan deneyimli siyasetçi Melike Gülez, açıklamasında toplumun farklı kesimlerinden temsilcilerin yer aldığı bir yönetim kurulu listesi hazırladığını söyledi.
Gülez, ayrıca kadın bir ilçe başkanı eliyle hem CHP’nin hem de Akçakoca’nın siyasi tarihinde bir ilkin yaşanacağını ifade ederken, Türkiye’de iktidar yürüyüşü başlatmış olan CHP’yi Akçakoca’da da yerel iktidarı elde edecek bir azim ve enerjiyle çalışacaklarını sözlerine ekledi.
Melike Gülez’in basın mensuplarına yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:
Cumhuriyet Halk Partisi’nin önümüzdeki seçimli genel kurulunda, ilçe başkanlığına aday olduğumu resmen ilan etmek için huzurunuzdayım.
Sosyal demokrat bir ailenin ferdi olarak kendimi bildim bileli CHP’liyim ve ilk gençlik yıllarımdan itibaren CHP saflarında aktif olarak sorumluluklar üstleniyorum.
Son iki dönemdir CHP Akçakoca ilçe örgütünde ilçe başkan yardımcılığı ve saymanlık görevlerini yürütmekteyim.
utkuyla bağlı olduğum CHP’de sorumluluklarını severek ve inanarak hayata geçiren bir kadın, ticaretle iştigal eden bir iş insanı, sorumlu bir eş ve sorumlu bir anneyim. Bu özelliklerim ve parti içerisinde edindiğim tecrübelerimin ışığında, önümüzdeki döneme yönelik fikirlerim ve projelerimle aday olmaya karar verdim.
Bu kararı vermemde ilk dakikadan itibaren kendileriyle de istişare halinde olduğum ailem başta olmak üzere, her zaman yanımda olduğunu ilan eden, varlıklarını hep arkamda hissettiğim arkadaşlarımın, yoldaşlarımın da destekleri oldukça etkili oldu.
Değerli basın mensupları… Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye siyaset hayatının aydınlık yüzüdür, yarınlarıdır.
Kadınların, gençlerin, öğrencilerin, emekçi katmanların partimize katıldıkları, partimiz saflarında siyaset yapmaya yöneldikleri bu süreçte, Akçakoca’mızda da benzer bir hamlenin yaşanmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır.
Partimizin Akçakoca ilçe örgütü, hata ve yenilgilerden ders çıkartan, geçmişe takılı kalmak yerine onu aşan ve geleceği inşa etme enerjisi ve kararlılığı gösteren kadrolar eliyle, sadece kendini yenilemekle kalmayacak; CHP’nin yerelde temel bir siyaset aktörü haline gelmesinde, ilçesini yönetmesinde de aranan bir adres hâline gelmesini sağlayacaktır.
Yaptığım çalışma ve yürüttüğüm görüşmeler neticesinde ortaya çıkan gerçek, geçmişe saplanan değil geleceği yeniden kurma gerekliliği ve bunu sağlayacak dinamik kadroların artık bir zorunluluk olduğu gerçekliğidir. Ben bu gerçekliğin önüme koyduğu sorumluluğa uygun hareket ederek yönetim kadromu oluşturuyorum.
Benim yönetim kurulu listemde kadınların, gençlerin, emekçilerin, öğrencilerin temsilcileri olanlar yer alacaktır.
Benim kadromda iş dünyasının, sosyal hayatın, cemiyet hayatının sorumluluk bilen kesimleri yer alacaktır.
Benim yönetici kadrom, Akçakoca’sına sahip çıkan kadrolardan oluşacaktır.
Başta da söylediğim gibi, parti içerisinde yıllara dayanan tecrübelerim ışığında partimizi, yani ortak evimiz olan Cumhuriyet Halk Partisini Akçakoca’da iktidarı ele geçirecek bir parti olmasını sağlamak için adayım.
Bu süreçte önerim ve üzerinde hareket ettiğim fikir platformum İstanbul Modeli olacaktır.
İstanbul modelinden kast ettiğim şudur; Bildiğiniz gibi ülkemizin her açıdan en büyük kenti olan İstanbul, ekonomik ve sosyal hayatın yanı sıra aynı zamanda siyasetin de kalbinin attığı bir merkezimiz.
Bugün İstanbul seçimlerini değerlendirdiğimizde, merkezi hükümet ve muhalefet adayları arasında cereyan eden bir yarış olmasının ötesinde, muhalefetin tüm farklılıklarına rağmen, farklılıklarını bir zenginliğe dönüştürerek ortak bir aday etrafında kümelenmeleri İstanbul seçimlerinin en önemli göstergelerinden biri olmuştur.
Bu durum, yani farklı olan kesimlerin ortak aday ve ortak gelecek kurgusu etrafında tek yürek olmaları, bizim için en önemli deneyimlerden olacaktır.
Akçakoca’da bu modeli kusursuz bir biçimde hayata geçirebileceğime olan inancım tam olduğu gibi, yönetim kurulunda birlikte görev yapacağımız arkadaşlarımın tamamı da hem fikir olarak hem de yapı itibariyle İstanbul modeline uygundur. Bu sebeple, bu sürecin sonunda kazanan farklılıkların zenginliğine inanmış bizler olacağız.
İstanbul modelinin benim için önem taşıyan ikinci ayağı da bir kadın parti başkanının siyasete dahil olduğu durumda siyasetin dilinin ne kadar alışılmışın dışına çıktığı, ne kadar nezaket büründüğü, ne kadar naif bir hâle geldiği gerçekliğidir.
Biliyorsunuz CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun başkan olmasıyla siyasetin dili bir nebze de olsa, kirinden ve pasından temizlenerek kullanılmış, hem de seçim çalışmalarının ana aktörleri olan kadınlar seçim çalışmalarına tarihinde görülmedik denli katılım göstermiştir.
Bugüne dek yaptığım görüşmelerde kadınların da erkeklerin de kadın bir ilçe başkanının Akçakoca’ya çok şeyler katacağı görüşüne tanık oldum.
Ben de bu sebeplerle, sosyal ve ekonomik hayatta olduğu kadar ve belki bundan daha fazla olarak kadınlarımızın siyasette görev almalarını istiyorum.
Kadın bir ilçe başkanının hem CHP’ye hem de Akçakoca’ya faydalı olacağına sadece inanmıyorum; bu görüşleri benimle paylaşan, beni bu yanımla da motive eden yüzlerce insanın ifadelerinde de bunu görüyorum.
O yüzden İstanbul Modeli dediğim bir model ile önümüzdeki kongreye CHP ilçe başkan adayı olarak katılıyorum. Tüm dava arkadaşlarımı, partimizin tüm değerli üyelerini ve delegelerini, benimle birlikte bu bayrağı daha da yükseklere kaldırma çağrısında bulunuyorum.
Katılan herkese teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
.