HAZIR SULARDAKİ KORKUNÇ GERÇEK!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

4 akademisyen tarafından ambalajlı sulara yönelik gerçekleştirilen bir araştırma korkunç tehlikeyi gözler önüne serdi.

https://youtu.be/rF1HTM2e-UA

43 farklı markadan aldıkları içme suyu örneklerini mercek altına alan akademisyenler, baryum, kurşun, stronsiyum oranlarının kanser riski taşıyacak kadar yüksek oranda olduğunu tespit etti.

Kanser hastalığının giderek yaygınlaştığı günümüzde bu hastalığa davetiye çıkartan tehditlere her geçen gün yenileri eklenmeye devam ediyor.

Yapılan bir araştırma, bazı hazır suların da kanserojen ürünler arasına girdiğini ortaya koydu.

Bursa Teknik Üniversitesi’nden 4 akademisyenin gerçekleştirdiği “Ambalajlı İçme Suyu Örneklerinde Ağır Metal Analizi ve Risk Değerlendirmesi” başlıklı analiz çalışması kapsamında 43 farklı markanın içme suyu mercek altına alındı.

Hastalık gerçeği!

Söz konusu hazır sulardan aldıkları örnek üzerinde 16 farklı ağır metalin analiz işlemini gerçekleştiren akademisyenler, “musluk suyundan sağlıklı” düşüncesiyle evlere giren bu sularla ilgili hastalık gerçeği ile karşılaştı.

Dudak uçuklatan oranlar! Özellikle ağır metallerden olan baryum, kurşun, stronsiyum oranlarının normal aralığın üzerinde olduğu tespit edilirken, içme suyunda en fazla 0,004 olması gereken baryumda 366.08, 0,029 olması gereken kurşunda 0,80 ve 0,0012 mikrogram olması gereken stronsiyumda ise 6,01 ppB oranları ölçüldü.

“Kanserojen risk oluşturduğu gözlenmektedir”

Bu oranlar göz önüne alındığında kanser riskine dikkat çekilen araştırmada şunlar kaydedildi:

“Ambalajlı içme suyu tüketmenin Pb (kurşun) seviyesine göre kanserojen risk oluşturduğu gözlenmektedir. Toplum sağlığının korunması açısından uygun kontrol tedbirlerinin alınması gerekmektedir. Sularda As, Pb, Mn, Cd, Cu, Hg Cr gibi ağır metallerin bulunması ciltte incelme, böbrek hasarı, karaciğer sirozu, sinir sisteminde ileti bozuklukları, gibi sorunlara yol açabilmektedir. Toplumun bir bölümünün, su ihtiyacını sağlıklı olduğuna güvenemediği için musluk suyu yerine ambalajlı sulardan karşıladığı bir gerçektir. Ambalajlanarak tüketime sunulan doğal kaynak suları ve içme sularının bakteri içermemesi kadar ağır metal bulunma durumu ve konsantrasyonu da önem arz etmektedir.”

“İçme suları da bu kaynaklardan temin edildiğinden…”

Ayrıca sudaki kirliliğin çoğunun kimyasal kaynaklı olduğuna işaret edilerek, “Sanayi atıkları, tarımsal ilaç atıkları, petrol su kimyasında önemli değişiklikler yapmaktadır Ayrıca doğal sular, mineral, cevher ve kayaçlarda etkileşim yoluyla ayrışmalara ve bu şekilde metallerin suya karışmasına sebep olabilirler. İçme suları da bu kaynaklardan temin edildiğinden kimyasal bileşimleri sürekli değişir.” ifadelerine yer verildi.