Son zamanlarda bu güzel ilçemize baktığımızda işe yarar her yerin kapatılmaya çalışıldığını, yeni bir şeyin ilave edilmediğini, hatta yapılması için karar alınan yatırımlardan dahi bir haber alınamadığını görüyoruz.
Örneğin, Huzurevi niçin kapatılmak isteniyorsa buna akıl sır ermiyor. Bu yapılanlar rahmetli hayırsever vatandaş Zehra hanımın kemiklerini sızlatmak için mi yapılıyor.
Huzurevini Akçakoca’ya getiren başta Kızılay Genel Başkanı merhum Kemal Demir ile merhum Kızılay yöneticisi Selahattin Pazvant ve Mustafa Özensel’in, yine hemşehrimiz olan o günün Kızılay Genel Sekreteri eski milletvekili sayın Necmi Hoşver’in emeklerini yok etmek için mi uğraşılıyor.
Yoksa orada şu anda bulunan yaşlıları huzursuz etmek mi amaçlanıyor? Böyle bir düşünceye ve uygulamaya asla müsaade edilmemeli.
Bir anda kaynağı belirsiz bir fısıltıyla, 2 yıllık öğretim veren Turizm Meslek Yüksekokulu’nun kapatılacağı söylentileri ortaya çıktı. Oldukça tepkiyle karşılandı. Öğrendik ki çok şükür tam kapasite öğretime devam ediliyor.
Devlet Hastanesi mevcut yerinden kaldırılmak isteniyor. Hastanenin üzerine inşa edileceği arazi geçmiş belediye yönetimi tarafından öyle bir fiyata alınıyor ki, duyunca dudaklarınız uçuklar.
Üstelik bahse konu arazi, şehrin biyolojik arıtma tesisi ile gürültüden-tozdan durulmayan parke fabrikası bitişiğinde. Hastaneye gidip gelmenin muhakkak vasıta ile olacağı yerde daha ne sorunlar yaşanacak tahmin etmek güç değil.
Mevcut hastanenin yerinde acaba kötü olan ne var herkes bunu merak ediyor. 20-21 dönüm arazi, gelişme alanı çok fazla ve trafik sorunu, park sorunu yok. Üstelik depreme dayanıklılık konusunda sağlam raporu olduğu söyleniyor. Yok eğer bina çürük idiyse 20 senedir neden kullanıma izin veriliyor. Daha çok şey sorulabilir ama korkarım halk sonra beddua eder.
Okullar kapanıyor ve binaları değerlendirilmiyor. 10 dönüm arazi içindeki Tarihi Orhangazi okulu neredeyse Hükümet Konağı büyüklüğünde. Kurukavak, Melenağzı, Arabacı köylerimizde öğrenci sayısı müsait değil ama bu okullar mutlaka değerlendirilmeli.
Üniversitemizin bölümleri artırılmıyor. Akçakoca adına onaylanmış İşletme Fakültesi, öğretimine Düzce kampüsü içinde devam ediyor.
Akçakoca Kampüsü’ndeki yüksekokul ve fakültede 2 bin 800 civarında öğrenci olduğu söyleniyor. Ancak devamlılığı olanların sayısı Bin 500 bile değil deniyor.
Bölüm sayısının ve ilçede yüksek öğrenim gören öğrenci sayısının artırılması için el birliği yapılmalı.
MTA ne oldu? Nasıl faaliyet gösteriyor? İçinde ne olduğu bilinmeyen bir sır kutusu gibi oracıkta duruyor.
Diyanet’in eğitim merkezi vardı. Her devre 150-200 kişinin eğitim gördüğü yatılı merkez neden yok edildi. O dönemin Diyanet İşleri’nde Hizmet İçi Eğitim Daire Başkanı’nın memleketi olan Akçaabat’a götürüldü. Maalesef o da gitti.
Yukarı Mahalle evleri… Sayın valimizin onardığı 2 ev dışında 144 tescilli evden –özel şahıslar hariç- henüz kaç tanesi sağlıklandırıldı, dış cephesi giydirildi?
Akçakoca’da benim küçüklüğümde Liman Reisliği vardı, şimdi nerede? Karasu’da… Gümrük vardı, şimdi nerede? Yok.
Organize Sanayi Bölgesi’nde tık yok. OSB’nin yerini tespit edeli 25-30 sene oluyor. O günün Bolu valisi, Kaymakam ve Belediye Başkanı, Ticaret Odası başkanı ve ben kaç defa oralara gittik geldik. OSB hala lafta duruyor. Bir ilerleme var mı bilmiyorum.
Etrafımızdaki ilçelerin nüfusları bizim yarımız kadar iken şimdi bizi geçtiler. Hatta ikiye katlayan ilçe var.
Akçakoca’da hiç mi iyi bir şey olmuyor. Elbette oluyor fakat har şey yavaş gidiyor.
İyi ki ilçemizde bir Yukarı Mahalle var. Derneği var, pazar esnafı var. Her yerde onlar. Festivaller, fuarlar, kapatılan yerleri protesto organizasyonları ve de Akçakoca’yı en iyi şekilde tanıtmalar… Onlara da büyük teşekkürler ve sevgiler olsun.
İlçemizin eksilerini ve artılarını görerek sorunlarına eğilmeli, çözüm için her yolu denemeliyiz. Daha müreffeh bir Akçakoca için güçlerimizi birleştirmekten başka bir şansımız yok.
Bu konuda tüm bürokrasiyi, siyasileri, STK’ları, halkımızı daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Rica ediyorum memleketimize sahip çıkalım. Akçakoca’dan başka gidecek yerimiz yok.
.