ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması kararına Düzce’den tepki sesleri yükselmeye devam ediyor. Bu kez Genç İmam Hatipliler Mezunlar Derneği tarafından Cuma Namazı sonrası düzenlenen yürüyüşle ABD yönetimi ve İsrail kınandı.
https://youtu.be/flHTH-gVYoo
0 Düzce Genç İmam Hatipliler Derneği tarafından düzenlenen yürüyüş için Cuma Namazı’nın ardından belediye meydanında toplanan yüzlerce vatandaş, Cedidiye Camisi önünden Anıtpark Meydanı’na kadar yürüdü.
Kudüs için bir araya gelen topluluk, ABD Başkanı Donald Trump’ın Müslümanlar’ın kutsal mabedi olan Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması kararına tepki olarak ellerinde “Kudüs İslamındır” yazılı pankartlarla yol buyunca yürüdü.
“Evimiz neyse Kudüs odur”
Yürüyüşün ardından Anıtpark Meydanı’nda basın açıklamasında bulunan Genç İmam Hatipliler Mezunlar Derneği Başkanı Onur Çetin, Kudüs’ün İslam alemi için ne kadar önemli olduğuna işaret etti. Çetin, şöyle konuştu:
“Bugün burada gözümüzün nuru, göz bebeğimiz, kalbimizin kanayan yarası ilk kıblemiz efendimizin miraca yükseldiği kutsal mabedimiz Kudüs için toplanmış bulunmaktayız. Kudüs bizim için şahsımızdan önce gelir kardeşlerim. Bizler için Düzce neyse Kudüs odur. Evimiz neyse Kudüs odur. Türkiye neyse Kudüs odur. Namusumuz neyse Kudüs odur.”
“Bu kararları tanımıyoruz”
“Kudüs bir evrensel meseledir.” diyen Başkan Çetin bu meselenin sadece Türkiye’nin meselesi olmadığını söyleyerek ABD’yi kınadı. Dernek Başkanı Onu Çetin, “İşgalci İsrail ve onun kamuflajı olan ABD’yi kınıyoruz. Bu kararları tanımıyoruz. Bizler gençler olarak yürekten haykırdık yürekten inandık. Rabbimiz bizi gördü ve duydu. Şüphesiz Allah onun yolunda olanlara zeval vermez. Rabbimiz niyetimizi biliyor. O bizlerin dualarını kabul eder.”
“İşgalci, emperyal ve sinonist devletlere Kudüs’ü vermeyeceğiz”
Kudüs, Müslümanların kontrolü altına geçene kadar sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade eden Çetin, son olarak şunları kaydetti:
“Kıymetli arkadaşlar, bu iş burada bitmedi. Kudüs İslam’ın olacak. Kudüs Müslümanların kontrolüne geçene kadar kanımızın son damlasına kadar canımızla, bileğimizle, kalemimizle, kalbimizle her şeyimizle cihat edeceğiz. Gerekirse savaşacağız fakat işgalci, emperyal ve sinonist devletlere, Kudüs’ü vermeyeceğiz. İnşallah inanıyoruz ki yaptığımız bu davranış elbet karşılık bulacak ve rabbimiz karşılığını verecek. Kudüs için davamız için burada olan değerli Müslüman kardeşlerim ve burada olamayan fakat gönlü bizle olan Müslüman kardeşlerimize müteşekkirim.”