DOLAR 42,9476 0.03%
EURO 50,6091 0.08%
ALTIN 6.031,570,82
BIST 11.120,01-0,28%
BITCOIN 3770342-0,11%
Düzce

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

AHMET İNCEOĞLU’NDAN TOPAL’A İSTİSMAR AYARI: ŞEHİT ACISINI KULLANARAK HABERCİLİK YAPILMAZ
  • Akçakoca Gazetesi
  • ASAYİŞ
  • AHMET İNCEOĞLU’NDAN TOPAL’A İSTİSMAR AYARI: ŞEHİT ACISINI KULLANARAK HABERCİLİK YAPILMAZ
2192 okunma

AHMET İNCEOĞLU’NDAN TOPAL’A İSTİSMAR AYARI: ŞEHİT ACISINI KULLANARAK HABERCİLİK YAPILMAZ

ABONE OL
30/12/2025 09:54
AHMET İNCEOĞLU’NDAN TOPAL’A İSTİSMAR AYARI: ŞEHİT ACISINI KULLANARAK HABERCİLİK YAPILMAZ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Akçakoca’ya şehit acısının düştüğü gün yapılan çirkin ve alakasız bir haber, bir kez daha meslek etiğinin kimlerin elinde nasıl yok sayıldığını görmemizi sağladı. Henüz polis memuru şehidimizin haberi ilçeye ulaşmamışken, işletmeci Ahmet İnceoğlu’nun kafeteryasıyla ilgili olarak yaptığı bir açıklamayı, şehit haberinin altında ezmeye çalışarak İnceoğlu’nun itibarına kast eden Fatih Topal’a hem cevap hem de tepkiler gecikmedi. 

Akçakoca, şehidini uğurlamaya hazırlanırken, bir evde ocak sönmüşken, bir anne toprağa sarılırken…

Birileri çıkıp “haber” adı altında hesap görüyorsa, orada artık hata yoktur; orada bilinçli kötülük vardır.

BU, KÖTÜLÜĞÜN KALIN HÂLİDİR

Akçakoca’da yaşanan bu hadise, gazetecilik adına dip noktadır.

Alesta Gastro işletmecisi Ahmet İnceoğlu, şehit acısının yaşandığı gün kendisi hakkında servis edilen içerik karşısında susmamış; susmaması da en temiz haktır.

Çünkü bu yapılan: Yanlışlık değil, talihsizlik değil, dalgınlık değil. Bu yapılan bilerek ve isteyerek yapılmıştır.

BU SADECE ZAMANSIZLIK DEĞİL, KARAKTER MESELESİDİR

Henüz kara haber duyulmamışken yapılan bir paylaşımı alıp, acı düştüğü an ortaya sürmek…

Buna “denk geldi” denmez. Buna “haber değeri” hiç denmez. Buna acıdan fırsat devşirmek denir. Buna insanlığın alt sınırı denir.

Şehit varken susmayanın, ne zaman susacağı sorusu boştur. Çünkü susmak, vicdanı olanların refleksidir.

GAZETECİLİK SORUMLULUKTUR, KİN DEĞİL

Kendisini gazeteci olarak sunan Fatih Topal’ın bu olayda yaptığı şey bilgilendirmek değil, niyet teşhiridir.

Şehidin olduğu gün dilini tutamayan, kalemini frenleyemeyen, acıyı süzgeçten geçiremeyen biri gazeteci değildir, sadece klavye sahibidir. Ve evet, bu ikisi aynı şey değildir.

BU ŞEHİR APTAL DEĞİL

Okuyucuyu “anlamaz” sanmak, toplumu “unutur” zannetmek, acıya saygısızlığı “haber” diye yutturmaya çalışmak… Bu, hem halka hakarettir hem de mesleğe ihanet.

Akçakoca, şehit acısında kimlerin neler yazdığını da gördü, kimlerin ise nasıl kirlendiğini de… 

İNSAN BAZEN YAZDIĞI ŞEYDEN UTANMALI

Ahmet İnceoğlu’nun tepkisi serttir, çünkü karşısındaki şey hafif değildir. “Hiç mi Allah’la baş başa kalmıyor vicdanın?”
Bu soru, bir kişiye değil, ahlakını meslek sanan herkese sorulmuştur. Çünkü bazı yazılar vardır ki hukuka sığar ama vicdana sığmaz.

BU ARTIK ELEŞTİRİ DEĞİL, TEŞHİRDİR

Ortada kamu yararı yok, toplumsal fayda yok, haber değeri yok. Ama ortada çok net bir şey var:
İtibar hedefi. Ve şehit acısının üzerine basarak yapılan her hedef alma ne kadar süslenirse süslensin,
kirli kalır.

SON SÖZ OLARAK…

Şehit varken susamayan, acı varken yazan, yas varken karalama yapan gazeteci değildir. Bu şehir de bunu yutacak kadar hafızasız değildir.

Ahmet İnceoğlu’nun dediği gibi:“Sizi Allah’ın adaletine ve halkın vicdanına bırakıyorum.”
İnanın, o iki mahkeme de hiç hafif değildir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ