Akçakoca’da sosyal medya yorumcusu Şafak Engin’in tutuklanması, ilçede ve hukuk çevrelerinde büyük yankı uyandırdı.
Ev hapsindeyken yakın dostu olan Akçakoca Devlet Hastanesi Başhekimi Sonay Kıvrakdal’dan ağrı kesici ilaç yazmasını isteyen Engin’in bu talebi, iddiaya göre bir anda “tehdit, şantaj” suçlamasına dönüştü.
Olayın perde arkası ve yargı sürecindeki tartışmalar kamuoyunda “adalet mi, intikam mı?” sorusunu gündeme taşıdı.
EV HAPSİNDEKİ BİR TELEFON GÖRÜŞMESİ CEZAEVİYLE SONUÇLANDI
İddiaya göre ev hapsinde bulunan Şafak Engin, ağrıları nedeniyle başhekim Sonay Kıvrakdal’ı arayarak ağrı kesici ilaç yazmasını istedi.
Daha önce de benzer durumlarda Engin’e yardımcı olan Kıvrakdal, bu kez hastane müdürü ve hastanede görevli bir hemşireyi tanık göstererek savcılığa şikâyette bulundu.
Savcılığa çağrılan Engin, eşine aktardığına göre, ifadesinde “Biz abi kardeş gibiyiz. Dışarı çıkamadığım için telefonda rica ettim. Tehdit ya da kötü niyet söz konusu değil.” dedi.
Ancak Sulh Ceza Mahkemesi, tutukluluk kararı vererek Engin’i Çilimli Cezaevi’ne gönderdi.
Bu karar, halk arasında “basit bir talebin cezaevine dönüşmesi” olarak değerlendirildi.
“BU BİR ADALET DEĞİL, MESAJDIR”
Şafak Engin’in yakın çevresi, olayın yalnızca bir “ilaç meselesi” olmadığını, geçmişte yaptığı paylaşımların cezalandırılması niteliği taşıdığını ileri sürdü.
Engin’in, Akçakoca Kaymakamı Deniz Pişkin’in görev dönemiyle ilgili usulsüzlük iddialarını gündeme getirmesinin ardından bazı çevrelerin “düğmeye bastığı” iddiası kamuoyunda geniş yankı buldu.
Cezaevinde kendisini ziyaret eden yakınlarına konuşan Engin,
“Bu dostluktan nasıl bir tehdit çıkardıklarını anlayamıyorum. Bu işin içinde başka bir plan var, bir kumpas var gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.
HUKUKİ SÜREÇTE ŞAŞIRTICI DETAY: SAVCI VE HÂKİM EVLİ
Hukuk çevrelerinden edinilen bilgilere göre, dosyada ciddi bir ‘usul hatası’ bulunduğu iddia edildi.
Şafak Engin’in ifadesini alan savcı Ramazan bey ile tutuklama kararını veren sulh ceza hâkiminin karı-koca oldukları öğrenildi.
Hukukçular, bu durumun yargının tarafsızlığı ilkesine aykırı olduğunu, adil yargılanma hakkını zedelediğini belirtiyor.
Engin’in avukatları, hem bu evlilik ilişkisi nedeniyle “tarafsızlık şüphesi” oluştuğunu hem de sürece dış müdahaleler olabileceğini belirterek karara güçlü bir itiraz hazırlığında.
“TEHDİTİN ÜST SINIRI BİLE TUTUKLAMANIN ORANTISIZ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
Hukuk çevreleri, Engin’e isnat edilen “tehdit, şantaj” suçunun bile cezaevine gönderilmesi için yeterli olmadığını; bu tür dosyalarda genellikle tutuksuz yargılama kararı verildiğine dikkat çekti.
Bir avukat, “Üst sınırı belli olan basit tehditler gerekçesiyle cezaevine gönderilmek orantısız, zorlama ve hukuk tekniği açısından alışılmadık bir karardır.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu yönüyle kararın ‘cezalandırıcı değil, susturucu bir amaç taşıdığı’ yönünde kamuoyunda yorumlar yapılıyor.
AVUKATLARDAN GÜÇLÜ İTİRAZ GELİYOR
Şafak Engin’in avukatları, hem “hakim-savcı evliliği” hem de “orantısız tutuklama kararı” gerekçeleriyle karara itiraz edeceklerini açıkladı.
Ayrıca Kaymakamlık çevresiyle olası bağlantılar ve sürece kimlerin dahil olabileceği yönünde de detaylı araştırma talep edilecek.
Hukuk kaynakları, kısa süre içinde yapılacak itiraz sonucunda Şafak Engin’in cezaevinden çıkmasının kuvvetle muhtemel olduğunu ifade ediyor.
HALK VE HUKUKÇULAR AYNI SORUYU SORUYOR: “BU ADALET Mİ?”
Akçakoca’da geniş yankı uyandıran olay, halkın vicdanında derin bir yara bıraktı.
Sosyal medyada ŞafakEngin ile dayanışma mesajları paylaşılırken, vatandaşlar “Yakın dostlukların dava dosyasına dönüşmesi, adaletin geldiği noktayı gösteriyor” yorumunda bulundu.
Şafak Engin’in davası artık yalnızca bireysel bir olay değil; yargının tarafsızlığı, adaletin sınırları ve vicdanın sesi açısından da Akçakoca’da bir sınav niteliğinde görülüyor.
.
News
