Akçakoca, Göktepe ve Koçar köylerinde devletin açtığı dere ıslahı ihalesini kazanan bir işadamının tehdit edilmesi, para talep edilmesi ve sonrasında itibarsızlaştırma kampanyasına maruz kalması iddialarıyla. Peker Orman Ürünleri firmasının sahibi Ömer Peker, tüm işlemleri yasal çerçevede sürdürülen işi nedeniyle hedef haline getirildiğini açıkladı. Bu durum, ilçede kamu otoritesinin caydırıcılığına ve Akçakoca’nın yatırım ortamına ağır darbe vuracak türden endişe verici bir tabloyu ortaya koydu.
Devletin Boyadığı Ağaçlar, Resmî İhale Ama Mafyatik Baskılar!
Peker, devletten aldığı resmi ihale doğrultusunda sadece devletin işaretlediği ağaçları kesmek üzere sahaya çıktığını ancak sahaya indiği anda, Göktepe ve Koçar köylerinin muhtarları tarafından tehdit edildiğini ve kendisinden para istendiğini açıkladı. Sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda bu durumu açıkça dile getiren Peker, “Ben camilere yardım ederim ama şahıslara para vermem,” diyerek bu talepleri reddettiğini söyledi.
Para Vermedi, Karalanmaya Başlandı
Peker, bu açıklamasının ardından bazı çevrelerin yönlendirmesiyle, itibarsızlaştırıcı haberlerin devreye sokulduğunu ve kendisi ve firmasının itibar sarsıcı haberlerle hedef gösterildiğini aktardı. Bu açıklama, Akçakoca kamuoyunu yanıltmaya dönük bu tür karalama içeriklerinin, tehdit ve şantaj sürecinin medya ayağının oluşturulduğunu da ima eden bir açıklamaydı.
Sessizlik Daha da Tehlikeli: Ya Gerçekten Usulsüzlük Olsaydı?
Bu noktada şu soru kaçınılmazdır: Diyelim ki Peker, işi normların dışına çıkarak yürütsün – ki böyle bir iddia veya tespit yok – bu durumda dahi Cumhuriyet Savcılarının, devletin denetim birimlerinin konuya müdahil olması gerekmez mi?
Öyle ya da böyle, bu sessizlik; bu çözüm üretmeyen suskunluk, sadece bir vatandaşın hak mücadelesini değil, doğrudan Akçakoca’nın imajını ve geleceğini zedelemektedir.
Kaymakam Sessiz, Yargı Sessiz: Peki Devlet Nerede?
Devletin resmi ihalesine güvenerek iş yapan bir iş insanı, mafyatik yöntemlerle tehdit edilip yalnız bırakılıyorsa, kamu otoritesi, kaymakamlık, savcılık ve kolluk kuvvetleri bu olayın neresindedir?
Bu sessizlik, sadece korkunun değil, aynı zamanda adaletsizliğe göz yummanın da sessizliği olarak algılanmaya başlıyor.
Yatırımcıya Açık Bir Mesaj: “Buraya Gelme”
Eğer bu olay açıklığa kavuşturulmaz, sorumlular adalet önüne çıkarılmazsa, bundan sonra hangi yatırımcı Akçakoca’ya gelip iş yapmaya cesaret edebilir? Bu süreç, Akçakoca’yı “güvensiz bölge” ilan etmekten farksızdır. Bu, belirsizlik dehlizinde el yordamıyla yürümeye çalışan süreç, sadece bir şahsın değil, tüm ilçenin ekonomik ve sosyal geleceğinin baltalanmasına hizmet eder.
Artık Yeter! Şantaj, Tehdit, Mafyatik Usuller Akçakoca’nın Gündeminden Çıkmalıdır!
Bu yaşananlar sadece bir işadamının başına gelmiş izole bir olay değildir. Bu, Akçakoca’da iş yapan herkesin potansiyel olarak maruz kalabileceği bir tehdidin açık göstergesidir.
Akçakoca ya hukuka ve şeffaflığa sırtını yaslayacak ya da karanlık ilişkilerle yönetilen bir korku iklimine teslim olacaktır.
Bu çağrımız sadece adalet için değil, Akçakoca’nın onuru, itibarı ve geleceği içindir. Akçakoca halkı, iş insanı Ömer Peker haksız ya da suçlu ise bu kişi ya da firmasının cezai işlemlere tabi tutulmasını haklı olarak beklemektedir.
Fakat, yok eğer iş insanı Ömer Peker’in firması kabahatli değilse, ihaleyle işini yapmaya çalışan bir işadamından tehditle menfaat elde etmeye çalışanlar iddiasına karşı, bu zanlı ya da zanlıların da yargı önünde hesap vermesini beklemektedir.
Haberciler olarak gelişmeleri an be an takip edip kamuoyuna aktaracağız.
.
News
