Mitolojik öğelerin kullanıldığı fantastik romanlara pek rastlanılmayan Türk edebiyat dünyasında, Türk efsanelerinin en önemli öğelerinden biri olan ”Yada Taşı”nı temel alarak yazdığı “Yağmur Taşı” romanıyla Türk mitolojik dünyasının kapılarını açan ve bu alanda önemli bir eksiği dolduran şair ve söz yazarı İlter Yeşilay ile mutlu çocukluğunun özlemi diye nitelediği Akçakoca’da hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
Keyifli geçen sohbet sırasında popüler birçok şarkının sözlerinin yazarının Yeşilay olduğunu öğrendik. Bunun dışında başarılı bir romancı olarak son kaleme aldığı fantastik romanı ile çok sayıda ödül aldığını, romanın, Bakanlık girişimleriyle 350 milyon nüfusa sahip Türk dünyasında okutulma projesinin hayata geçiriliyor olduğunu öğrendik.
Yüzüklerin Efendisi, Da Vinci’nin şifresi gibi daha sonra filmlere de uyarlanan fantastik kurgu romanların beslendiği önemli kaynaklardan bir tanesinin de Türk Mitolojisi ve Türk efsaneleri olduğunu öğrendiğimiz sohbette, 350 milyonluk Türk dünyası ile kitaba ilgi gösteren Batı dünyasının keyifle okuduğu bu romanın bir bölümünde Akçakoca’nın da anlatılıyor olmasından büyük bir gurur duyduk.
ÇOCUKLUK YAZ’LARINI AKÇAKOCA’DA GEÇİRMİŞ
Birçok şiir ve hikaye kitabı yayınlanan, çok ünlü şarkıların söz yazarı olarak onlarca ödül almış, başarısı ve ünü ülke sınırlarını aşmış İlter Yeşilay ile sohbetimize kendini tanıtmasını istediğimiz soruyla başladık.
“En Zor sorudan başladınız” diyerek başladığı açıklamasını “Neden derseniz insanın kendisinden bahsetmesi oldukça zordur. Fakat şöyle bir gerçeği de göz ardı etmemek lazım; Bizleri seven, sanatımızda kendileri açısından bir şeyler bulabilen, hâsılı yüreğine dokunabildiğimiz bütün sevenlerimiz elbette ki yüreklerine dokunan o elin sahibinin kim olduğunu merak edeceklerdir. Ben çocukluğumdan beri şiir yazıyorum. Sanatsever bir ailede, bu işe en fazla gönül veren ben oldum. İlk ve ortaokul yıllarımda zamanın “Doğan Kardeş” çocuk dergisinde şiirlerim yer aldı
”Lise yıllarında “Ana” konulu bir şiir yarışmasında hem şiir, hem şiir yorumlama dalında ödül aldım. Bu olay beni iyice teşvik etti ve şiir artık kalbimin sahibi oldu.”
”Zamanla şiir gibi bakmayı, şiir gibi görmeyi öğrendim. Çok kıymetli insanlarla tanıştım, rahmetli Erdoğan Berker, Avni Anıl, Bilge Özgen ve benim için değeri altınla ölçülemeyecek kadar fazla olan Üstad Cemal Safi ve birçok sanatçı ağabeylerim, kardeşlerim oldu. Bildiğiniz gibi Bilge Özgen’le yaptığımız şarkı çalışmaları da bana sanat dünyasının kapılarını ardına kadar açtı.“
ÜNLÜ ŞARKININ HİKAYESİ
“Dediler Zamanla Hep Azalırmış Sevgiler” isimli ünlü şarkım benim bestelenen ilk eserimdir. Yaşanılmış bir hikayesi vardır ve eşimle aramızda geçmiştir.”
”Bu eserimle 1990 yılında ‘TRT yılın şarkısı ödülünü’, aynı yıl Milliyet gazetesinin düzenlediği yılın en sevilen şarkıları dalında da üçüncülük ödülünü aldım.”
”Böylece şarkımın başarısıyla, sevilip halkımız tarafından baş tacı edilmesiyle ve Türkiye’nin en ünlü sanatçıları tarafından okunmasının hazzıyla zaten en büyük ödülümü almıştım. “
‘YAĞMUR TAŞI’NIN HİKAYESİ
“Dünyanın her yerinde düşmanlığın ve savaşların sürdüğü bir çağda yaşıyoruz. Türk halkları olarak birliğimizi ve beraberliğimizi, yaşadığımız coğrafyalar üzerinde diri tutmak için, soy bağlarımızı güçlendirecek çalışmalar yapmalıyız. Bunun en etkili yolu da sanattır.” şeklinde konuşan Yeşilay, 2015 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Edebiyat teşvik ödülü kazanan “Yağmur Taşı” romanını Türk mitolojisini araştırarak ve Türk efsanelerinden esinlenerek yazdığını belirtti.
Yazar İlter Yeşilay, ”Batı’nın popüler mitolojik romanlarıyla karşılaştırmalı incelemesini yaptığım romanımda Türk efsanelerinde yer alan Abra ve Yutpa’lar, Erlik Han, Merkut Kuşu, Kem’ler, Kam’lar gibi birçok karaktere yer verdim” dedi.
Yeşilay, ”binlerce yıllık tarihe sahip Türk efsanelerinin en önemlilerinden biri olan ‘Yada Taşı’nı temel alarak yazdığım kitabımda, okuyucuları sürükleyici bir maceranın içine çekerek, roman kurgusuyla birlikte, gelişen ve köklerimize atfedilen öğretici fikirleri aktarmayı amaçladım” ifadelerini kullandı.
Türk halkının değerli özelliklerini gençlerine anlatmanın en iyi yolunun fantastik bir roman yazmak olduğu düşüncesinden hareket ettiğini dile getiren Yeşilay, teknoloji ve iletişim çağında yaşayan genç nesle, ‘Yada Taşı’nın peşinde geçmişimizin izlerini aratarak, milli bir duruş ve şuur bilincini yerleştirmek istediğini belirtti.
Yeşilay, “Bütün bunları yaparken vurgulamak istediğim öz düşünceyse; dünya da savaşların, açlığın, zulmün ve gittikçe artan kötülüklerin karşısında, 350 milyon nüfuslu büyük Türk halkları olarak hepimizin kültürel değerlerimize, milli şuurumuza, birliğimize, bütünlüğümüze, geleneğimize, göreneğimize, dilimize sahip çıkarak sımsıkı bir şekilde bütünleşmemizdir. Ben bu kenetlenmenin önce gençlerden başlaması gerektiğini çok iyi biliyorum” dedi.
KİTABINDA AKÇAKOCA GENİŞ YER ALIYOR
Sohbetin son bölümünde eserinde yer verdiği Akçakoca’nın çocukluğunda en mutlu tatil geçirdiği yöre olduğunun altını çizen Yeşilay şöyle konuştu:
“Akçakoca’ya bir çok kez geldim. Bu hafta sonunda da Akçakoca’yı tercih ettim. Hasret ve özlem gidereceğim çok şey var. Her gelişimde daha gelişmiş ve modern bir kent olarak görüyorum. Sıcak ve samimi bir ilgi gördüm. Başta Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici bey olmak üzere Akçakocalılara teşekkür ediyorum.“
News
