Akçakoca Atatürk Ortaokulu müdürü Aykan Gülbahar’ın sebep olduğu skandalın ortaya çıkardığı yaralar tarafların dünden beri verdikleri ortak çabalarla sarılmaya çalışılırken, bugün, yandaşlık hukukunu adalet duygusunun önüne koyan bir anlayışla yapılan bir açıklama ile o yaralar maalesef kapanmadan yeniden kanatılmaya başlandı.
Dün, Atatürk ortaokulunda iki başarılı kardeş öğrencinin müdür Gülbahar’ın yönlendirmesiyle okuldan alınıp karakol ve hastane koridorlarında dolaştırılması ve anneleri ile birlikte aile içi şiddet ekseninde ifadelerinin alınması sonucunda psikolojileri alt üst olan iki kardeş, okul idarecileri eliyle kendilerine yaşatılan kabus dolu saatler nedeniyle bugün derslerinden geri kalmayı göze alarak okula gitmezlerken, müdür beyin de üyesi olduğu eğitim sendikasının sorumlu davranması gereken şube başkanının aileyi suçlar mahiyetteki gereksiz açıklaması nedeniyle, öğrenciler ve ebeveynleri bir kez daha yıkıldılar.
Savcılığa intikal etmiş bir konuda art arda yalan söyleyerek hem yargı sürecini etkilemeye çalışan hem de kendilerini ve çocuklarını haksız göstermeye çalışan Eğitim Bir Sen başkanı Çelebi’nin açıklamalarını talihsizce bulduğunu belirten baba Ş. E., çocuklarının eğitim motivasyonlarını artırmaya çalıştıkları saatlerde yapılan bu yalanlarla dolu açıklamadan duydukları rahatsızlığı ifade etti.
Baba Ş.E, sendika başkanı Çelebi’nin açıklamasındaki yalanları tek tek sıralaıp ifşa ederken, kamuoyunun gerçekleri öğrenmesi için buna zorunlu kaldıklarını ileri sürdü.
Yalan 1 : Sınıf rehber öğretmeni bu sürecin içinde olmamıştır. Bu iddia yalan.
Hatta sınıf öğretmeni öğrencilerin annelerine ”ben de meseleyi öğretmenler odasına girdiğimde konuşurlarken duydum” şeklinde açıklama yapmıştır.
Rehber öğretmenin öğrencilerle bir görüşmesinin olmadığını, okul müdürü Gülbahar’ın kendi inisiyatifiyle kimseye sorup danışmadan emniyet ya da savcılığa haber vermesiyle çocukların okuldan alınıp hastane ve karakol sürecinin başlatıldığını belirten baba Ş.E., ”sendika başkanının kendi üyesini aklamak için yalan açıklamalar yapması bizi bir kez daha üzdü” dedi.
Yalan 2 : Çocuklar ve anne hiç bir zaman şiddet gördüklerini söylememişlerdir. Bu kesinlikle yalan.
Sendika başkanı Çelebi’nin baba şiddeti ile ilgili söylediklerinin tamamen yalan olduğunu belirten baba Ş.E., gerek çocukların ve annelerinin verdikleri ifadelerde, gerekse hastane raporunda şiddeti gösteren herhanbi bir şey olmadığını, aksi yönde verilen ifadelere rağmen sendikanın yalanlar üretip kendisini haksız göstermeye çalışması karşısında bu yalanlara karşı suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Yalan 3 : Sendika yandaşlık hukuku gereği suç işlemiş, bana iftira atmıştır. Hesabını yargıya verecektir.
Sendika başkanının açıklamasını kendi üyesini haklı çıkartmak için yapılan bir düzine yalan olarak tanımlayan baba Ş.E, çocuklarının psikolojilerinin bozulup okula gitmek istememelerine yol açan müdür Gülbahar kadar, kendi sendika üyesini haklı çıkartmak için bir dizi senaryo üreten başkan Çelebi ile ilgili olarak dava açacaklarını söylerken, ”Savcılık ve hastane raporlarının yanı sıra eşimin ve çocuklarımın açık beyanlarını da görmezden gelen sendika, elini ailemizin üzerinden çekmelidir. Beni ve ailemi toplum nezdinde küçük düşürmeye çalışan yalan beyanlarının hesabını Türk adaletine vermesini sağlayacağım” şeklinde konuştu.
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
İşte Eğitim Bir Sen Düzce Şubesi Başkanının yaptığı o açıklama…
Eğitim-Bir-Sen’den Akçakoca Atatürk Ortaokulu Açıklaması
Eğitim-Bir-Sen Düzce Şube Başkanı Ömer Faruk Çelebi Akçakoca Atatürk Ortaokulu Müdürü ile ilgi yapılan haberin itibar suikastı yapılmaya çalışılmıştır dedi.
Çelebi yaptığı açıklamada ; 30.11.2021 Salı günü Akçakoca Gazetesi tarafından Atatürk Ortaokulu Müdürü ile ilgili “Dersten Aldırdığı Çocukları Karakol ve Hastane Koridorlarında Dolaştırdı” başlığı ile haber yapılmış, haber içeriği ile okul müdürüne itibar suikastı yapılmaya çalışılmıştır.
Söz konusu olay sınıf rehber öğretmeninin öğrencisinde gözlemlediği durgunluk ve mutsuzluk belirtilerini okul rehber öğretmeni ile paylaşması bunun üzerine okul rehber öğretmeninin öğrenci ile görüşmesi ve kardeş olan öğrencilerin ifadeleri ve devamında da annenin bu verilen ifadeleri onaylaması ile babanın çocuklara şiddet uyguladığını kanaati oluşmuştur.
Okul rehber öğretmeni tarafından iki kardeş öğrenciyle farklı zamanlarda yapılan görüşmelerde babanın çocuklarına şiddet uyguladığı ve annenin de olayı teyit etmesi sonucunda okul rehber öğretmeninde bir kanaat oluşmuş, durum hakkında okul müdürü bilgilendirilmiş, bunun üzerine 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu 6. Maddesi ile Türk Ceza Kanunu 278. ve 279. Maddelerinin yüklediği sorumluluktan dolayı okul idaresi olayı savcılığa bildirmiştir.
Bildirim sonrasında Akçakoca Gazetesi’nin okul müdürünü suçladığı çocukların emniyete ifadeye götürülmesi ve hastanede yapılan sağlık kontrolleri gibi bütün iş ve işlemler savcılık talimatları ile yerine getirilmiş olup okul idaresinin herhangi bir tasarrufu olmamıştır.
Hal böyle iken Akçakoca Gazetesi tarafından okuldan herhangi bir bilgi alınmaksızın tek taraflı ve kasıtlı olduğunu düşündüğümüz bir şekilde olay haberleştirilmiş, okul idaresi kanunen yapmak zorunda olduğu bildirimden dolayı hedef gösterilmiştir.
İşin daha vahim olan tarafı, babalarının şiddetine maruz kaldığını söyleyen çocukların, babaları ile ilgili verdiği ifadeler bu haber sebebi ile ortaya çıkmış olup, bundan sonra çocuklara ve anneye yapılacak her türlü şiddetten haberi yapan Akçakoca Gazetesi sorumludur.Kamuoyuna saygıyla duyurulur ifadelerine yer verdi.
.
News
